Bir annenin 20 yıllık hasreti, Türkiye’de gözyaşlarıyla sona erdi. 19 Ocak Pazar günü, Türkiye Saati ile 12.15’te, İsrail ile Hamas arasında varılan ateşkes ve esir takası anlaşması yürürlüğe girmişti. Bu anlaşma, bölgedeki gerilimi azaltmak ve esirlerin serbest bırakılması adına önemli bir adım olarak değerlendirildi.
Ateşkes anlaşması toplamda üç aşamadan oluşacak. İlk aşamanın ilk 42 gününde, İsrail’in elindeki 33 esir ile birlikte 1900’ün üzerinde Filistinli esirin serbest bırakılacağı bildirilmişti. Bu aşama, her iki taraf için de önemli bir dönem teşkil ediyor ve esir takasının toplumlar üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor.
HASRET 20 YIL SONRA TÜRKİYE’DE SON BULDU
İlk üç turda yapılan esir takaslarının sonucunda toplam 400 Filistinli esir özgürlüğüne kavuşurken, Gazze’de 10 İsrailli ve 5 Taylandlı esirin de serbest bırakıldığı bilgisi geldi. En dikkat çekici olaylardan biri, 20 yıl boyunca İsrail’in elinde esir tutulan iki Filistinli kardeşin, Türkiye’de yaşayan anneleriyle kavuşmasıydı. Bu duygusal anlar, kameralara yansıyarak sevinç dolu görüntüler oluşturdu.
Ateşkesin ilerleyen aşamaları hakkında bilgiler ise hâlâ belirsizlik taşıyor. ATEŞKESİN İKİNCİ AŞAMASI HENÜZ NETLEŞMEDİ
Hamas yetkilileri, salı günü yaptıkları açıklamada Gazze’deki ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması için uluslararası arabulucularla görüşmelere başladıklarını duyurdu. Bu, hem Filistin hem de İsrail tarafında yeni gelişmelerin kapısını aralayabilir. Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, anlaşmanın birinci aşaması kapsamında 19 Ocak’ta 3 İsrailli kadın esiri Kızılhaç ekibine teslim ederek olumlu bir adım attı.
Anlaşma çerçevesinde, İsrail hapishanelerinde tutulan 90 Filistinli, işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Ofer Askeri Cezaevi’nden saatler sonra serbest bırakıldı. Bu durum, bölgedeki insanlar arasında umut ve sevgi dolu bir atmosfer yaratmakla birlikte, barış sürecinin ilerlemesine yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Yaşanan bu gelişmeler, sadece esirlerin aileleri için değil, aynı zamanda tüm bölge için hayati önem taşıyor. İki taraf arasında yaşanan yanlış anlamaların ve gerginliklerin sona ermesi umuduyla, tüm dünyanın dikkatleri bu sürece odaklanmış durumda.
Sema Kızılarslan
Editor
