60 yaşındaki Metin Sağır, Galatasaray’a olan tutkusunun temellerini çocuk yaşlarda, babasının rehberliğinde atmış bir futbolseverdir. Onun tutkusu, 10 yaşında babasıyla birlikte stadyuma adım attığı gün başlamış ve bu an, hayatı boyunca sürecek olan bir arşivin ilk adımını atmıştır. Sağır, o günden itibaren gittiği her maçın biletini saklamaya başlamış, zamanla sadece biletlerle değil, maç skorları, oyuncu kadroları ve karşılaşmalara dair detaylarla dolu bir koleksiyon oluşturmayı hedeflemiştir.
Metin Sağır adeta futbol tarihine bir arşivci titizliğiyle yaklaşarak, defterler dolusu not almış ve Galatasaray’ın geçmişini kayıt altına almıştır. Yıllar geçtikçe, belgelerin zarar görme ihtimali nedeniyle bu değerli arşivi dijital ortama aktarmaya karar vermiştir. Bu süreçte sadece Galatasaray’a ait olanlarla sınırlı kalmamış, Türkiye futbol tarihini aydınlatacak pek çok detay da kaydetmiştir. Sonuç olarak, 50 yıllık bir futbol hafızası oluşturmuştur.
Sağır’ın koleksiyon merakı yalnızca maç kayıtlarıyla sınırlı kalmamış; evinde ve deposunda sayısız hatıra da özenle saklamıştır. Bu hatıralar arasında maç biletleri, formalar, atkılar, eski gazete kupürleri ve 50. yıl hatırası anahtarlıkları bulunmaktadır. Hatta 1997 yılında üretilen Galatasaray çikolatasını bile muhafaza etmektedir. Ancak en büyük hayali, Galatasaray’ın 1000. maçına, takım otobüsüyle gitmek ve bu özel anı yaşamak istemesidir.
Çekmeköy’de yaşayan Metin Sağır, sarı-kırmızılı renklere olan bağlılığının mücadelesini 1974 yılındaki Galatasaray-Giresunspor maçıyla başlamıştır. O tarihten bu yana tam 882 maça gitmiştir. İlk maç analizlerini beyaz bir kağıda yazdığını belirtirken, bu notları daha sonra defterlere geçirdiğini ve zamanla hepsini dijital ortama aktarmaya başladığını ifade etmektedir. Sağır, her maçın kendisinde bıraktığı etkiyi bir sorumluluk olarak nitelendirirken, “Bazen içimde bir his oluşuyor, ‘Bu maçta üç gol olacak’ diyorum ve gerçekten de öyle oluyor” demiştir. Bu durumda, hem Türkiye’nin hem de Galatasaray’ın 50 yıllık futbol arşivini tutmayı başardığını vurgulamaktadır.
Sağır, yıllar boyunca biriktirdiği bu arşivin yalnızca kendisine ait olmasını istemediğini belirtiyor. En büyük dileği, Galatasaray Müzesi’nde özel bir alan oluşturulması ve bu değerli koleksiyonun sergilenerek gelecek nesillere aktarılmasıdır. Futbol ve Galatasaray sevgisini koleksiyonculukla birleştiren Sağır, sarı-kırmızılı ekibin tarihine dair her detayı arşivinde yaşatmaya çalışmıştır.
Ali Sami Yen Stadyumu’nda taraftarların sahaya çıktığı son maçta kaptanlık yapma fırsatını yakalayan Sağır, o özel günü unutulmaz anılarla dolu olarak anlatmaktadır. Galatasaray’ın 50. yılına özel üretilen hatıra anahtarı ve 2011 yılında yıkılan Ali Sami Yen Stadyumu’nda taraftarlara özel hazırlanan son maç madalyası, arşivinin en kıymetli parçalarından bazılarıdır. Sağır, Galatasaray’ın en özel dönemin üç farklı kadrosunu bularak bunlar arasında 1988 kadrosu, 1996-2000 efsane kadrosu ve Drogba ile Sneijder’in yer aldığı şampiyon ekip olduğunu belirtmektedir.
Metin Sağır, gençliğinde çevresindekiler tarafından kıvırcık saçları nedeniyle Gabriel Sara’ya ben
