Suriye’deki iç savaş, Arap Baharı’nın etkisiyle 2011 yılında başladı ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına aldı. Şiddetlenen çatışmalar, ülkedeki siyasi ve askeri birliği bozdu. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, uzun yıllardır hükümette kalmayı başardı ancak ülkeyi terk eden vatandaşların geri dönüşlerini teşvik etmek için bir dizi af ilan etti. Son olarak, 22 Eylül 2024 tarihinden önce işlenen suçlar için genel af sağlayan bir kararname imzaladı.
Beşar Esad’ın kararnamesi, yurt içinde üç ay, yurt dışından dört ay içinde teslim olan firarileri kapsıyor. Kararnamede, suç işleyenlerin adaletten kaçmaları ve saklanmaları durumunda af hükümleri yer alıyor. Ayrıca, topluma ve devlete karşı işlenen suçlar dışında kalan cünhalar ve ihlaller için de genel af öngörülüyor. Bu adım, ülkeye olan bağlılığını gösteren vatandaşları teşvik etmeyi amaçlıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri’ne katılacağı BM 79. Genel Kurulu öncesinde Esad’a bir çağrıda bulundu. Türkiye ile Suriye arasındaki gerilimin sona ermesi ve İsrail’in desteklediği terörün ortaya çıkarılması gerektiğini belirterek Esad ile görüşmeye hazır olduklarını açıkladı. Bu durum, Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleşmesi açısından önemli bir adım olabilir.
Esad’ın genel aflarına rağmen, Suriye’deki çatışmalar hala devam ediyor ve ülke yıkıma uğramış durumda. Halkın bir kısmı ülkeden kaçmış durumda ve birçok mülteci durumunda. Esad’ın açıklamaları ve af ilanları, ülkeye olan güveni yeniden tesis etmeye çalışıyor ancak birçok Soriyeli için halen güvenli bir geri dönüş ortamı sağlamak mümkün görünmüyor.
Sonuç olarak, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın 22 Eylül 2024 tarihinden önce işlenen suçlar için genel af sağlayan kararnamesi, ülkeye olan bağlılığını ve normalleşme çabalarını gösteriyor. Ancak geçmişteki af ilanlarına rağmen, ülke hala şiddetin pençesinde ve birçok vatandaş güvenli bir geri dönüş umudu taşımıyor. Erdoğan’ın Esad’a yönelik çağrısı ise, bölgedeki gerilimin çözümü için umut verici bir adım olabilir.
