İsrail’in Gazze ve Lübnan’da sürdürdüğü saldırılar, Suriye Dışişleri Bakanlığı tarafından kınandı ve uluslararası topluma çağrıda bulunuldu. Son olarak, İsrail’in Masnaa Sınır Kapısı’na yönelik saldırısının ardından Suriye Dışişleri Bakanlığı konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Saldırıların durdurulması gerektiği belirtilirken, bölgede yerinden edilmiş yüz binlerce Lübnan ve Suriye vatandaşının kullanımında olan sınır kapısının önemi vurgulandı. İsrail’in sınıra erişimi kestiği ve bu durumun sivil savunma ekipleri ve insani yardım çalışanlarını dahi etkilediği ifade edilerek, bu saldırıların kınandığı belirtildi. Ayrıca, İsrail’e saldırıları durdurma çağrısı yapılırken uluslararası topluma da İsrail’i eylemlerinden sorumlu tutma çağrısı yapıldı.
İsrail’in sürdürdüğü saldırılar konusunda Suriye Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı kınama açıklamasında, Lübnan ve Suriye arasındaki Masnaa Sınır Kapısı’nın hayati önemi vurgulandı. Bu sınır kapısının İsrail’in hava saldırıları nedeniyle terk etmeye çalışan yerinden edilmiş yüz binlerce insanın kullandığı bir arter olduğuna dikkat çekilerek, İsrail’in bu sınıra erişimi engellediği belirtildi. Ayrıca açıklamada, İsrail’in saldırılarının sivil savunma ekiplerini ve insani yardım çalışanlarını bile etkilediği ve bu durumun kabul edilemez olduğu vurgulandı. Suriye Dışişleri Bakanlığı, bu saldırıları kınarken uluslararası topluma da İsrail’e karşı gerekli adımları atmaya çağırarak, İsrail’in eylemlerinden sorumlu tutulmasını istedi.
İsrail’in Lübnan ve Suriye’ye yönelik saldırılarına dair Suriye Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklama, bölgedeki tansiyonun yükselmesine neden oldu. Masnaa Sınır Kapısı’na yapılan saldırının ardından gelen kınama açıklamasında, İsrail’in bu tür saldırılarına son vermesi gerektiği belirtildi. Suriye ve Lübnan’dan yerinden edilmiş insanların yaşadığı acının arttığı, insani yardım çalışmalarının aksadığı ve sivil savunma ekiplerinin dahi etkilendiği vurgulandı. İsrail’e karşı uluslararası toplumun harekete geçmesi ve İsrail’in bu saldırılardan sorumlu tutulması gerektiği ifade edildi. Bu açıklama, bölgedeki gerginliği arttırırken, uluslararası toplumun bu konuda nasıl bir adım atacağı merak konusu haline geldi.
