Türkiye Büyük Millet Meclisi, bazı milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması amacıyla hazırlanan yüzlerce fezlekeyi gündeminde bulunduruyor. Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu’nda, 776 dokunulmazlık fezlekesi bulunmakta ve bu fezlekelerin 692’si, bir önceki dönemde milletvekilliği devam eden isimlere ait. Bu durum, milletvekillerinin dokunulmazlıklarının sorgulanabilir bir noktaya geldiğini gösteriyor ve siyasi ortamda gerginlik yaratma potansiyeli taşıyor.
28’inci Yasama Dönemi başlangıcından itibaren, Meclis Başkanlığı’na toplam 84 Yasama Dokunulmazlığı Tezkeresi gönderildi. Bu fezlekeler arasında en fazla sayıda dosya, DEM Parti milletvekillerine ait. Özellikle DEM Parti, 530 fezlekesiyle dikkat çekiyor; bu fezlekelerin çoğu, partinin Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ı da kapsıyor. Ayrıca, Mardin milletvekili Salihe Aydeniz, hakındaki fezlekelerin sayısıyla bu listeyi baştan çıkaran isimlerden biri. DEM Parti’den ayrıca haklarında çok sayıda fezleke bulunan Sezai Temelli ve Berdan Öztürk de bulunuyor.
Fezlekelerdeki suçlar ise dikkatlice incelendiğinde, ‘terör örgütü propagandası’ suçunun ilk sırada yer aldığı görülüyor. Bu durum, ülkede terörle mücadeleye yönelik devam eden hassasiyetin ve mücadele sürecinin ne denli ciddiyetle ele alındığını ortaya koyuyor. Ardından, toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet suçu geliyor. Diğer önemli suç türleri arasında ise ‘görevi kötüye kullanma’, ‘suçu ve suçluyu övme’, ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ ve ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ gibi çeşitli suçlar bulunuyor. Bu suçlar, siyasi iktidar ile muhalefet arasında gelişen çatışmaların ne derece derinleştiğini de gözler önüne seriyor.
Bu fezlekelerin Meclis gündeminde ne zaman görüşülmeye başlanacağı, ilerleyen süreçte pek çok siyasi tartışmayı da beraberinde getirecek gibi görünüyor. Özellikle DEM Parti gibi muhalefet partilerine mensup vekillerin ifade özgürlüğü açısından anlamlı bir kritik dönem yaşanıyor. Meclis’teki bu gelişmeler, sadece siyasi aktörler için değil, aynı zamanda toplumsal dinamikler açısından da önemli sonuçlar doğurabilir. Dolayısıyla, Meclis gündemindeki fezlekeler, Türkiye’nin siyasi atmosferini etkilemeye devam edecek.
Seçil Selen Balık
Editor