Son zamanlarda, İsrail ordusunun Gazze ve Lübnan’daki sivillere yönelik saldırıları dünya gündemini meşgul ediyor. Özellikle, 2023 yılının Ekim ayından itibaren, bu bölgelerde yaşanan şiddet olayları artarak devam ediyor. Masum sivillerin hedef alındığı bu saldırılar, uluslararası toplumda büyük bir tepki topluyor.
İsrail ordusunun son saldırılarından biri, Lübnan’a bağlı “Hara Sayda” beldesine yönelik gerçekleştirildi. Bu hava saldırısında, 3 kişi yaşamını yitirirken 9 kişi de yaralandı. Saldırının detayları Lübnan Sağlık Bakanlığı tarafından duyuruldu. Bakanlık, İsrail’in güneyde Sayda kenti yakınlarındaki Hara Sayda kasabasını hedef aldığını bildirdi. Bu durum, bölgedeki gerilimi daha da artırmış durumda.
Ayrıca, Lübnan resmi ajansı NNA ise, İsrail ordusunun güneydeki Sur kentine bağlı beldeleri bombalamaya devam ettiğini aktardı. Bu saldırılar sonucu, ölü ve yaralı sayısının giderek artması, bölgede yaşanan insani krizlerin boyutunu gözler önüne seriyor. Savaşın devam etmesi, özellikle siviller üzerinde büyük bir etki bırakıyor.
Lübnan Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, 8 Ekim 2023 tarihinden bu yana bu şiddet olaylarında, 104’ü çocuk ve 194’ü kadın olmak üzere toplamda 2,968 kişi hayatını kaybetti. Yine bu süreçte 13,319 kişi de yaralandı. Bu rakamlar, savaşın yarattığı insani dramın ne denli büyük olduğunu gösteriyor ve bölgedeki halkı derinden etkiliyor.
İsrail’in saldırıları, sadece askeri hedefleri değil, aynı zamanda masum sivilleri de hedef alarak büyük bir uluslararası krizin tetikleyicisi olmaktadır. Bu durum, bölgedeki barış sürecini daha da zorlaştırırken, insani yardımlara ihtiyaç duyan birçok insanın da yaşamını tehdit ediyor. Uluslararası toplumun, bu tür saldırılara karşı daha etkin bir duruş sergilemesi gerekmektedir.
Tüm bu olayların ışığında, bölgedeki çatışmaların sürmesi, uluslararası ilişkilerde de gerginlik yaratan bir durum haline gelmiştir. Ülkeler arası diyalogların artırılması ve sivil halkın korunması için acil önlemler alınması gerektiği, dünya devletleri tarafından dile getirilmeye başlanmıştır. Ancak, bu çağrılar henüz istenilen etkiyi yaratmamış ve durum günden güne kötüleşmektedir.