“`html
Ankara’da, kayyum uygulamaları ile ilgili ciddi bir tartışma yaşanıyor. Demokratik Bölgeler Partisi (DEM) temsilcisi Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında, bu konudaki endişelerini dile getirdi.
Koçyiğit, barış için yaptıkları uzlaşma çabalarının yeniden sıkıntıya girdiğini ifade ederek, Türk halkının, televizyon programlarına merakla odaklandığını ve barış, çözüm ile diyalog beklentisinin içindekini aktardı. “Kimin hangi mesajı verdiğini merakla bekleyen halk, bugün iktidarın elinde bir kez daha barış ihtimalinin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını görüyor,” dedi. Bu açıklamalar, güvensizlik ve çatışma ortamının yeniden oluşabileceği endişesini taşıyor.
Toplantı sırasında Koçyiğit, partisi Eş Genel Başkanlarının, Halkların Demokratik Kongresi’nin Genel Kurulu için İstanbul’da bulunduğunu belirtti. Kayyum kararını aldıktan hemen sonra Batman’a doğru yola çıktıklarını, ardından Mardin’e geçeceklerini ifade etti. Ertesi gün saat 13:00’te Mardin’de grup toplantısı yapacaklarını duyuran Koçyiğit, ”Bugün yaşananlar karşısında TBMM genel kurul çalışmaları, Plan ve Bütçe Komisyonu gibi hiçbir komisyona katılmayacağız,” şeklinde bir açıklamada bulundu.
Sözlerine devam eden Koçyiğit, ”Tüm milletvekili arkadaşlarımız, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerimiz, Parti Meclisi üyelerimiz, il ve ilçe örgütlerimiz, belediye eş başkanlarımız ve bütün seçilmişlerimizle halkımızla birlikte izleyicilerimizle alanlarda, meydanlarda olacağız,” diyerek, protesto niteliğinde bir duruş sergileneceğini vurguladı.
Bu açıklamalar, ülke genelindeki siyasi gerilimi ve toplumsal huzursuzluğu daha da derinleştirebilir. Barış, diyalog ve çözüm mesajları ile toplumsal kucaklaşma çabalarının devam ettiği bir dönemde kayyum uygulamalarının gündeme gelmesi, bu tür talepleri zayıflatma ihtimali taşıyor. DEM Partisi’nin, bu tür kayyum uygulamalarına karşı demokratik tepkisini ve katılımcı siyaseti sürdürmeyi planladığı bir kez daha netleşmiş durumda.
Sonuç olarak, Koçyiğit’in açıklamaları, Türkiye’de devam eden siyasi kutuplaşmanın ve barış süreçlerinin nasıl etkilendiğini gösteriyor. Hükümetin ve muhalefetin eylemlerinin, toplumun barışa olan bakış açısını ciddi şekilde etkilediği bir ortamda, bu tür diyalogların sürdürülmesi için her iki tarafın da çaba göstermesi gerekmektedir.
“`
