
Boeing işçilerinin yaptıkları grev, jet üretiminin büyük kısmının durmasına neden olmuş ve bu durum, şirketin mali krizi derinleştirmiştir. Ancak, dört yıl içinde %38 ücret artışı sunan yeni bir sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte grev sona ermiştir.
Fabrika çalışanları, 4 Kasım 2024 tarihinde oylamaya sunulan yeni sözleşme teklifini kabul ederek 7 haftalık grevi sonuçlandırmışlardır. Bu grev süresince çalışanların morali düşmüş ve üretim süreçleri ciddi şekilde sekteye uğramıştır.
Grevin neden olduğu duraklama, özellikle Boeing’in mali durumunu olumsuz etkileyebilmiş ve bu zorlu dönemde uçak üreticisi olumsuz bir tablo ile karşı karşıya kalmıştır.
Yeni sözleşmeye onay veren işçilerin oranı %59 olarak belirlenmiştir. Sendika, üyelerinin büyük bir çoğunluğunun dört yıla yayılan %38’lik ücret artışını içeren yeni sözleşme lehine oy kullandığını açıklamıştır. Bu sonuç, işçilerin toplu olarak Taleplerinin kabul edilmesinin bir simgesi olmuştur.
Önceki süreçte, işçilere sunulan iki sözleşme teklifi, çalışanlar tarafından kabul edilmemiş ve bu durum, Boeing’in yeni CEO’su Kelly Ortberg üzerinde önemli bir baskı oluşturmuştur. Ancak, yeni sözleşmenin onaylanmasıyla birlikte bu baskılar hafiflemiştir. Sendika üyelerine sonuçların açıklanmasının ardından baş müzakereci Jon Holden, bu durumu şöyle değerlendirmiştir: “Bu bir zafer. Başımızı dik tutabiliriz.”
Boeing’in en çok satan 737 MAX modelinin yanı sıra 767 ve 777 tipi geniş gövdeli uçaklarda da çalışan yaklaşık 33 bin makinist, ücretlerin dört yıl içerisinde %40 artırılmasını ve 10 yıl önceki sözleşmede kaldırılan sabit emekli maaşının yeniden yürürlüğe alınmasını talep ediyorlardı. Bu talepler, işçilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi adına önemli bir adımdır.
Grev süreci, işçi sınıfının birlikteliğinin ve dayanışmasının ne denli önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir. Boeing işçileri, zorlu bir sürecin ardından haklarını almayı başarmışlar ve bu süreçte seslerini duyurmayı başarmışlardır. Yeni sözleşmenin sağladığı avantajlar, çalışanların motivasyonunu artıracak ve gelecekteki üretim süreçlerini olumlu yönde etkileyecektir.
Sonuç olarak, Boeing işçilerinin bu grevi, sadece bir ücret artışı için değil, aynı zamanda iş güvencesi ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi adına verilen bir mücadeledir. İşçilerin dayanışması ve birleşik duruşları, daha adil bir çalışma ortamının sağlanmasında önemli bir rol oynamıştır. Bu olay, şirketin gelecekteki politikaları üzerine de etkili bir ders olmuştur.