Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi, 7 Ekim 2023’ten beri İsrail ordusunun saldırılarına maruz kalan Gazze Şeridi’nde yaşananlar hakkında bir yazılı açıklama yapmıştır. Bu açıklamadaki veriler, bölgedeki gazetecilere dönük saldırıların ciddiyetini gözler önüne sermektedir.
Açıklamada, yeni bilgi olarak Zehra Muhammed Ebu Suheyl, Ahmed Muhammed Ebu Suheyl, Mustafa Hıdr Bahr ve Abdurrahman Hıdr Bahr isimli gazetecilerin İsrail’in saldırıları sonucu yaşamlarını yitirdiği belirtilmiştir. Söz konusu gazeteciler, savaş koşulları altında görevlerini sürdürürken hedef alınmıştır.
ÖLDÜRÜLEN GAZETECİ SAYISI 188’E ÇIKTI
Ayrıca, Mustafa Hıdr Bahr’ın 31 Mart’ta, Abdurrahman Hıdr Bahr’ın ise 6 Ekim’de öldürüldüğü ifade edilmiştir. Ancak, gazetecilerin ölümlerinin neden zamanında açıklanmadığına dair herhangi bir bilgi verilmemiştir. Gelişmelerin ardından, İsrail’in Gazze Şeridi’nde gerçekleştirdiği saldırılar sonucu bu zamana kadar hayatını kaybeden basın çalışanlarının sayısının 188’e ulaştığı vurgulanmıştır.
Açıklamada, İsrail’in Filistinli gazetecilere yönelik gerçekleştirdiği hedefli saldırılar, öldürmeler ve suikastler şiddetle kınanmaktadır. Bu tür eylemler “iğrenç” olarak nitelendirilmiş ve bu suçların müsebbibi olarak İsrail hükümeti gösterilmiştir. Gazetecilerin hedef alınmasının, medya özgürlüğüne ciddi bir saldırı niteliğinde olduğu belirtilmektedir.
Medya Ofisi, açıklamasında uluslararası topluma ve gazetecilik faaliyetleri ile ilgili olan uluslararası kuruluşlara çağrıda bulundu. Bu çağrıda, İsrail’in işlediği suçlar nedeniyle uluslararası mahkemelerde dava açmaları istendi. Ayrıca, Filistinli gazetecilere yönelik cinayet ve suikastların sona ermesi için İsrail hükümetine baskı yapılması gerektiğinin altı çizildi. Bu tür eylemlerin, Gazze’deki insani krizin bir parçası olarak dünyanın dikkatine sunulması gerektiği ifade edilmiştir.
Sonuç olarak, Gazze’deki gazeteciler, savaş ve çatışma ortamında önemli roller üstlenmelerine rağmen, ciddi bir tehdit ve hedef haline gelmişlerdir. Gazeteciliğin doğası gereği taşıdığı riskler yanında, özellikle savaş durumlarında gazetecilerin güvenliğinin sağlanması için uluslararası toplumun daha etkin bir şekilde harekete geçmesi gerekmektedir. Gazetecilere yönelik bu saldırılar, sadece bireylerin değil, aynı zamanda tüm toplumların haber alma hakkını da tehlikeye atmaktadır. Bu nedenle, uluslararası toplumun sorumluluklarını yerine getirmesi önem arz etmektedir.
