Amerika Birleşik Devletleri, tarihi bir seçim dönemini geride bıraktı ve şimdi gündemde, Donald Trump’ın en büyük destekçisi ve yeni kabine üyesi olarak bilinen Elon Musk var. 20 Ocak 2025 tarihinde göreve başlayacak olan seçilmiş ABD Başkanı Donald Trump ile birlikte, Beyaz Saray kadrosunda yer alacak isimlerden biri olan Tesla CEO’su Elon Musk, şimdiden Trump yönetimiyle görüşmelere başladı.
New York Times gazetesinin (NYT) bildirdiğine göre, Elon Musk’ın İran’ın Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Amir Said İravani ile yaptığı gizli görüşme, New York’ta bir saatten uzun bir süre sürdü. İki İranlı yetkilinin ifadesine göre bu görüşme, İran ve ABD arasındaki mevcut gerginliğin nasıl azaltılabileceği üzerine odaklandı.
Bilindiği üzere, Donald Trump’ın birinci başkanlık dönemi sırasında, İran ile ABD arasındaki gerilim zirveye ulaştı. Trump, 2018 yılında Barack Obama döneminde imzalanan 2015 tarihli nükleer anlaşmadan çekildiklerini duyurmuştu. Bu olay, iki ülke arasındaki ilişkilerin kötüleşmesine sebep olmuştu.
CNN International haberine göre, Musk’ın İranlı yetkiliyle yaptığı görüşmeyle ilgili sorular soran ekip, Musk’tan veya Trump’ın başkanlık geçiş ekibinden herhangi bir yanıt alamadı. Bu durum, Musk’ın ABD dış politikasındaki etkisinin nasıl şekilleneceğine dair soruları gündeme getirdi. Ayrıca, başka iki kaynağa göre, Elon Musk, başkanlık seçiminden bir gün sonra, Trump’ın Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky ile yaptığı görüşmeye de katıldı.
Buna karşın, CNN’e göre, bu toplantının gerçekleştiği bilgisi, Biden yönetimindeki Birleşmiş Milletler (BM) yetkililerine verilmedi. Bununla birlikte CNN, bu toplantının gerçekten yapılıp yapılmadığını da teyit edemedi. Bu belirsizlik, Trump yönetiminin, İran ile müzakerelere nasıl bir yaklaşımda bulunacağı konusunda tartışmalara yol açtı.
Uzmanlar, Trump’ın Beyaz Saray’a dönmesiyle birlikte, ABD’nin İran’ın izolasyonunu artıran ve ekonomisini çökerten “maksimum baskı” stratejisine geri dönme ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyor. CNN’in haberinde, Trump’ın 2020 yılında görevden ayrılmasından bu yana İran’ın uranyum zenginleştirme oranını artırdığına, petrol ihracatını yükselttiğine ve militan gruplara desteğini artırdığına dikkat çekildi. Ayrıca, İran, İsrail’e iki kez doğrudan saldırı düzenleyerek yeni bir emsal oluşturmuş durumda.
Elon Musk, geçtiğimiz yıl sosyal medya platformunda yaptığı bir paylaşımla da dikkat çekmişti. Musk, ironik bir üslupla “İran, savaş istiyor. Bakın, onlar ülkelerini bizim askeri üslerimizin ne kadar yakınına kurmuşlar.” şeklinde tweet atmıştı. Bu durum, Musk’ın İran ile olan ilişkileri ve savaş konusundaki tutumunu eleştiren bir yan yapısını gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, Donald Trump’ın başkanlık döneminin yeniden başlamasıyla birlikte, Elon Musk’ın ABD dış politikasındaki rolü ve İran ile olan ilişkiler, uluslararası ilişkilerde yeni bir tartışma konusu haline gelmiş durumda. Musk’ın uluslararası müzakerelere katılması, gelecekteki politikaların şekillenmesinde önemli bir rol oynayabilir.
