“`html
Gazze’de 412 gündür devam eden çatışmalar ve sivil yerleşimlere yönelik bombardımanlarla birlikte, İsrail’in bu bölgede yürüttüğü askeri operasyonlar yoğun bir şekilde devam ediyor. Özellikle sivil kayıpların artması ve uluslararası hukuku ihlal eden eylemlerle ilgili dünya genelinde ciddi bir tepki oluşmuş durumda.
Bu bağlamda, İsrail hükümetinin uygulamaları hakkında önemli bir gelişme yaşandı. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında savaş suçları gerekçesiyle tutuklama emri çıkardı. Bu karar, özellikle İsrail’de büyük bir tartışma yaratırken, hükümet yetkilileri tarafından sert bir şekilde eleştirildi.
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, UCM’nin kararını değerlendirdiği yazılı açıklamada, “Bu, adalet için karanlık bir gün. İnsanlık için karanlık bir gün.” ifadelerini kullandı. Herzog, mahkemenin Aldığı bu kararı sert bir dille eleştirirken, bu durumun uluslararası adaleti nasıl etkilediğine dair endişelerini dile getirdi.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar ise, Lahey’deki UCM’nin meşruiyetinin sorgulandığını ve kararın verildiği günü “Kara bir an.” olarak tanımladı. Sa’ar, mahkemenin varlığının ve eylemlerinin uluslararası düzeyde tartışma yarattığını belirtti. Ayrıca, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir de, tutuklama kararına yönelik yaptığı açıklamada, “Benzeri görülmemiş bir rezalet ama hiç de şaşırtıcı değil.” diye konuştu.
Kadının Statüsünü Geliştirme Bakanı May Golan ise, konu hakkında “Yahudi düşmanlığı ve Yahudi karşıtlığı tedavi edilemez akıl hastalıklarıdır. Lahey’deki Adaletsizlik Mahkemesindeki cahil kalabalık bunu kanıtladı.” ifadelerini kullandı. Bu açıklamalarıyla, UCM’nin kararını ve Israel’in karşılaştığı uluslararası eleştirileri bir tür anti-Semitizmin ifadesi olarak değerlendirdi.
İsrail muhalefeti de UCM’nin aldığı karara karşı sesini yükseltti. Ana muhalefet partisi olan Yeş Atid’in lideri Yair Lapid, Lahey’deki mahkemenin kararını kınadı ve bu kararın uluslararası hukukun tamamen hiçe sayılması anlamına geldiğini vurguladı. Ek olarak, muhalefetteki Ulusal Birlik Partisi lideri Benny Gantz ise, kararı “ahlaki körlük ve asla unutulmayacak tarihi boyutta utanç verici bir leke” olarak tanımladı.
Bu gelişmeler, İsrail iç siyasetinde ciddi bir kutuplaşma ve siyasi çekişmeye yol açarken, uluslararası toplumun tepkisi de dikkat çekici bir şekilde büyüyor. UCM’nin bu kararının ardından, hem İsrail hükümeti hem de muhalefeti arasındaki tartışmalar derinleşebilir. Cihatlar ve çatışmaların devam ettiği Gazze bölgesinde, insan hakları ihlalleri ve sivil kayıpların artması, dünya genelindeki barış arayışlarını daha da zor hale getiriyor.
“`
Bu özet, Gazze’de yaşanan olayların yanı sıra, UCM’nin kararına yönelik İsrail devlet yetkililerinin ve muhalefetinin tepkilerini kapsıyor. Dünya genelinde bu konunun nasıl yankı bulduğunu ve uluslararası hukukun nasıl bir etki alanına sahip olduğunu da incelemekte.