Irak Savunma Bakanı Sabit Muhammed el-Abbasi, Suriye’de meydana gelen son gelişmelerin ardından önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Abbasi, Irak’ın güvenliğini sağlama konusunda kararlılıklarını yeniden vurguladı ve ülke sınırlarının muhtemel tehditlere karşı koruma hazır olduğunu ifade etti.
Bakan Abbasi, “Kahraman ordumuz, tüm birlikleriyle Irak’ın ve halkının güvenliğini sağlamak için gece gündüz nöbette. Hiçbir teröristin veya sabotajcının vatanımıza sızmasına izin vermeyeceğiz.” şeklinde konuşarak, Irak Silahlı Kuvvetleri’nin ülke savunmasına olan bağlılığını ortaya koydu. Bu sözler, Irak’ın, iç ve dış güvenliğini sağlama konusundaki kararlılığını ve disiplinini yansıtmaktadır.
Aynı zamanda, Irak Silahlı Kuvvetleri Başkomutanlığı Sözcüsü Yahya Resul, Irak-Suriye sınırlarının tamamen güvende olduğunu belirtti. Bu açıklamalar, sınır güvenliğinin sağlanmasına ilişkin kuvvetli bir mesaj niteliği taşıdı. Resul, Irak sınır birliklerinin modern silahlar, insansız hava araçları ve termal kameralarla donatıldığını ifade ederek, bu donanımın sınır güvenliğini artırma amacını taşıdığını belirtti.
Yahya Resul, “Sınırı geçmeye çalışan herhangi bir terörist veya sabotajcıya karşı güvenlik güçlerimiz hazır ve sert bir karşılık verecektir.” diyerek, Irak’ın güvenlik güçlerinin sınırda alınan önlemleri ve olası tehditlere karşı etkili mücadelesini vurguladı. Böylece, Irak’ın güvenlik stratejisinin hem modern teknolojiyi hem de askeri disiplin ve dikkat gerektirdiği anlaşıldı.
Sabit Muhammed el-Abbasi ve Yahya Resul’ün açıklamaları, Irak hükümetinin ulusal güvenliği sağlamak ve Suriye’deki gelişmeleri dikkatle izlemek konusundaki kararlılığını göstermektedir. Bu duruş, hem Irak sınırında hem de genel güvenlik politikalarında bir bütünlük sağlama çabasının eseridir.
Sonuç olarak, Irak Savunma Bakanlığı’nın ve Silahlı Kuvvetleri’nin, sınır güvenliği ve iç güvenliği sağlama konusundaki hassasiyet ve hazırlığını bu şekilde dile getirmesi, ulusal birliğin korunmasına yönelik önemli bir adımdır. Özellikle, Suriye’deki istikrarsızlık göz önünde bulundurulduğunda, Irak’ın bu tür tehditlere karşı daha alarmda ve hazırlıklı olması gerektiği açık bir gerçektir. Dolayısıyla, bu açıklamalar Suriye’deki gelişmelerin etkisi altında Irak’ın güvenlik stratejilerinin ve amaçlarının nasıl şekillendiği konusunda önemli bir değerlendirme sunmaktadır.