Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaş, tekrar alevlenmiş durumda. Yıllar süren çatışmaların ardından bölgede muhalif güçlerin ilerleyişinin hızlandığı gözlemleniyor. Son günlerde özellikle Halep’e yönelen muhaliflerin harekâtları dikkat çekiyor.
27 Kasım 2023 tarihinde sahada aktifleşen Suriyeli muhalifler, 30 Kasım’a ulaşıldığında Halep ve çevresindeki Tel Rıfat’ı tamamen kontrol altına aldıklarını duyurdular. Bu gelişmeler, Suriye’deki iç savaşın yeni bir aşamaya girdiği izlenimini yaratıyor.
Ancak yaşananların arka planında, DEM Parti içinde de bir rahatsızlık hissedilmekte. Bu durum, muhalefetin durumu ve Türkiye’nin Suriye’deki mevcut stratejisi ile doğrudan ilişkili görünüyor.
DEM SÖZCÜSÜ DOĞAN’DAN SURİYE AÇIKLAMASI
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, bugün yaptığı açıklamalarda, Türkiye’nin güvenliğinin sağlanması adına Suriye’de bulunmalarının gerekliliğine vurgu yaptı. “Türkiye’nin güvenliği için Suriye’deyiz, Türkiye’nin meşru hakları için Suriye’deyiz,” şeklinde ifadeler kullandı.
Doğan, sözlerini “DEM Parti olarak, Türkiye’nin sınır güvenliğini tehdit eden bir durum yok” şeklinde sürdürdü. Bu açıklamalar, Türkiye’nin Suriye’de izlediği politikaların ne denli önemli olduğunu ve muhalefetin bu bağlamdaki duruşunu sergiliyor.
NE OLMUŞTU?
Savaşın seyrini değiştiren son çatışmalar, 27 Kasım 2023’te Suriye’nin kuzeyindeki Halep ilinin batı kırsalında başlamıştı. Burada Esad rejimi güçleri ile rejim karşıtı silahlı gruplar arasında yoğun çatışmalar meydana geldi. 28 Kasım’da, rejim karşıtı güçler Halep’in batı kırsalından merkeze doğru hızla ilerleyerek 30 Kasım’da şehrin büyük bir kısmını kontrol altına aldı.
Aynı tarihte, Han Şeyhun ilçesi alındı ve böylece İdlib genelinde hakimiyet sağlandı. Hama ilinde de çatışmalar sürerken, Suriye Milli Ordusu, Halep kırsalında 1 Aralık’ta PKK/YPG’ye karşı “Özgürlük Şafağı” adı verilen bir operasyon başlattı. Bu operasyon sonucunda Tel Rıfat ilçe merkezi terör unsurlarından temizlendi.
Bu gelişmeler, Suriye’deki iç savaşın dinamiklerini değiştirmekte ve bölgedeki güç dengelerinin yeniden şekillenmesine kapı aralamaktadır. Ayrıca, Türkiye’ye yönelik olası tehditlerin ortadan kaldırılması hususunda atılan adımlar, bölgesel güvenliğin sağlanmasında kritik bir rol oynamaktadır.
