“`html
Son gelişmelere göre, rejim karşıtı güçler Suriye’nin başkenti Şam’a girdi. Suriye lideri Beşar Esad’ın ise şehri terk ettiği iddia ediliyor. Bu durum, Esad’ın liderliğe giden yolculuğunun ve Suriye’nin iç savaşının karmaşık tarihinin bir sonucu olarak değerlendiriliyor.
Beşar Esad, 1965 yılında Hafız Esad ve Anisa Makluf’un çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Doğduğu dönemde Suriye, Arap milliyetçiliği ile şekillenen siyasi bir atmosfer içindeydi ve Baas Partisi iktidardaydı. Esad ailesi, özellikle Alevi toplumu, Suriye’deki birçok dezavantajlı gruptan biriydi ve bu nedenle, birçok Alevi, Suriye Ordusu’na katıldı.
Hafız Esad, 1966 yılında Savunma Bakanı olduktan sonra, 1971’de Suriye Cumhurbaşkanı unvanını almıştır. 2000 yılında vefatına kadar bu görevi sürdürmüştür. Babası Hafız Esad’ın ani ölümü sonrası, 34 yaşındaki Beşar Esad, Suriye anayasasında yer alan 40 yaş gerekliliğinin değiştirilmesinin ardından Cumhurbaşkanı oldu. İç savaş öncesi, Beşar Esad’ın siyasi reformları ve medya özgürlüğü konusundaki söylemleri Suriye halkında bir umut yaratmıştı.
Beşar Esad, babasının izinden giderek, iç savaş döneminde ağır bir otoriter yönetim geliştirdi. 2010 yılında Arap Baharı sürecinde, Tunus’ta bir halk hareketi başlamış ve bu durum diğer Arap ülkelerine sıçramıştır. Beşar Esad, dönemin popüler kültür dergisi Vogue ile yaptığı söyleşide, Suriye’yi bir “demokratik” ülke olarak tanımlamıştı. Ancak bu imaj, kısa sürede çatışmaların artmasıyla büyük ölçüde değişti.
Ağustos 2013’te Şam yakınlarında muhalefetin kontrol ettiği bölgede bir kimyasal saldırı gerçekleştirilmiş ve bu durum uluslararası kamuoyunda büyük bir infiale yol açmıştır. Bu saldırının ardından Beşar Esad, kimyasal silahların imhasına onay vermek zorunda kaldı. 2015 yılında, Esad yönetimi ülkenin büyük bir bölümünü kaybetme riski ile karşı karşıya kalmıştı ancak Rusya’nın müdahalesiyle birlikte, önemli bölgeleri geri kazanmayı başardı.
2023 yılı itibarıyla, Suriye, Arap Birliği’ne yeniden katılarak, başta Suudi Arabistan olmak üzere birçok Arap ülkesinin büyükelçiliklerini yeniden açmasına olanak sağlamıştır. Suriye’de yaşanan ekonomik kriz sürse de, Esad iktidarına karşı ciddi bir meydan okuma görünmüyordu. Ancak Ekim 2023’te, Hamas’ın İsrail’e yönelik sürpriz saldırıları ve bu saldırıların Lübnan’a yansıması, bölgedeki dinamikleri değiştirdi.
Son olarak, 27 Kasım’da başlayan rejim karşıtı saldırılar sonucunda, muhalif güçlerin hızla ilerlemesiyle birlikte Hama, Halep ve en son başkent Şam’ın düştüğüne dair haberler geldi. Esad’ın uluslararası destek olmadan, Şam’ı kontrol edememesi ve muhaliflerin başkenti ele geçirmesi, onun yönetiminin tehdit altında olduğunu açıkça ortaya koydu. Beşar Esad’ın bir uçakla ülkeden kaçtığına dair haberler, iç savaşın ve siyasi belirsizliğin Suriye’deki kaderini nasıl etkileyebileceğinin bir işareti oldu.
“`
