Suriye’de Beşar Esad hükümetinin devrilmesi, bölgedeki siyasi dengeleri köklü şekilde değiştiren yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. 27 Kasım 2024 tarihinde muhalif güçlerin Halep’in batısına yönelik başlattığı askeri harekat, 8 Aralık 2024 itibarıyla Baas rejiminin 12 gün içinde devrilmesi ile sonuçlandı. Bu süreçte, birçok faktörün yanı sıra, Türkiye’nin stratejik rolü de dikkat çekiyor.
Türkiye, hem sahada hem de diplomasi masasında önemli bir aktör olarak öne çıktı. Suriye’deki bu karmaşık durumda Türkiye’nin yıllara dayanan stratejik akılla yapılan planlamaları, sahada yeteneklerin geliştirilmesi ve bu yeteneklerin uygulanabilir hale getirilmesi büyük rol oynadı. Ayrıca, sahadaki gelişmelerin titizlikle analiz edilmesi, bu sürecin başarılı bir şekilde ilerlemesine yardımcı oldu.
Beşar Esad hükümeti sonrası, Ankara’dan Suriye’nin başkentine yönelik kritik ziyaretler gerçekleşmeye başladı. Bu çerçevede, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın’ın da yer aldığı bir Türk heyeti, Şam’ı ziyaret etti. El Cezire Arapça’nın bildirdiğine göre, Kalın’ın Suriye Geçici Hükümet Başbakanı Muhammed el-Beşir ve diğer bazı yetkililerle önemli görüşmeler gerçekleştirmesi bekleniyor.
MİT Başkanı İbrahim Kalın, aynı zamanda Şam’a geçtikten sonra Emevi Camii’nde namazını kıldı. Bu durum, muhalif güçlerin Şam’ı tamamen kontrol altına almalarının ardından, Esad’ın kaçması ile birlikte gelen tarihi bir anı temsil ediyor. Emevi Camii’nde ilk cuma namazına hazırlık yapıldığı bilgisi, Şam’daki yeni yönetimin dini ve sosyal hayatta da bir dönüşüm sağladığını gösteriyor.
Beşar Esad’ın devrilmesiyle birlikte, Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) öncülüğünde kurulan yeni hükümet, bazı ülkelerden diplomatik misyonlarını başlatma konusunda destek aldı. Suriye Kurtuluş Hükümeti, Türkiye’den de Şam’daki büyükelçiliğinin yeniden açılacağı konusunda “doğrudan söz” aldığını duyurdu. Bu bağlamda, Katar ve Türkiye’nin Suriye’deki büyükelçiliklerini yeniden açma taahhüdünde bulunduğu bilgisi dikkat çekiyor.
Suriye Kurtuluş Hükümeti’nin açıklamasında, “Suriye halkı, bu onurlu duruşları unutmayacaktır. Halkın iradesine, Suriye devletinin egemenliğine ve topraklarının bütünlüğüne saygı duyan ülkelerle sağlıklı ilişkiler kurmayı umut ediyoruz” denildi. Bu durum, uluslararası ilişkilerin yeniden şekillenmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin Şam’da büyükelçilik açabilmesi için uygun şartların oluşmasını bekleyeceklerini belirtti. Fidan, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, bu konunun üzerinde durulması gerektiğini vurguladı. Türkiye, 26 Mart 2012’de Suriye’nin başkenti Şam’daki büyükelçiliğinin tüm faaliyetlerini askıya almıştı ve son büyükelçi Ömer Önhon’du.
Suriye’deki bu değişim süreci, yalnızca bölge için değil, uluslararası güç dengeleri için de önemli yansımalar taşıyor. Türkiye’nin bu süreçteki rolü, Suriye’nin geleceğinde belirleyici bir etki yaratabilir.