Son yıllarda Türkiye, yerli ve milli projelere odaklanarak savunma sanayisinde önemli adımlar atmıştır. İnsansız hava araçları, zırhlı araçlar, denizaltılar ve füze sistemleri gibi çeşitli alanlarda elde edilen başarılar, ülkenin uluslararası arenada daha fazla söz sahibi olmasına katkı sağlamıştır. Bu stratejik adımlar, Türkiye’nin savunma kabiliyetlerini güçlendirmesinin yanı sıra, dünya genelinde geniş bir ilgi ve dikkat çekmektedir.
Yunanistan Ulusal Savunma Bakanı Nikos Dendias, Yunan parlamentosunda gerçekleştirilen bütçe taslağı görüşmelerinde Türkiye’nin savunma harcamalarını eleştirdi. Muhalefet tarafından gelen savunma harcamalarına yönelik itirazlara yanıt veren Dendias, Türkiye’nin Yunanistan’dan tam 14 kat daha fazla savunma sanayii harcamasında bulunduğunu belirtti. Türkiye’yi bir tehdit olarak nitelendiren Dendias, bu konudaki hassasiyetini ortaya koyarak, Yunan halkına yapılan harcamaların sadece milli güvenlik açısından değil, aynı zamanda stratejik bir zorunluluk olarak da değerlendirilmesi gerektiğini savundu.
Dendias’ın açıklaması, Yunanistan’ın savunma harcamalarıyla Türkiye’den gelen tehdit algısının nasıl şekillendiğinin bir göstergesi olarak öne çıkmaktadır. Konuşmasında, “Bu harcamalar yüksek mi? Bu konuda tavır alanlar, hangi kriterlere göre değerlendirme yaptıklarını açıklamalıdır,” diyerek ülkesinin savunma harcamasının meşruiyetini sorgulamıştır. Ayrıca, Yunanistan’ın hangi tehditlerle yüzleştiğini ve bu tehditlerin ne kadar gerçekçi olduğunu kamuoyuna duyurmanın gerekliliğine vurgu yapmıştır.
Yunan Bakan, “Ülke tehdit altında mı, evet mi, hayır mı?” sorusunu sorarak, Yunan halkının güvenliği konusunda net bir duruş sergilemiş ve potansiyel tehditleri açık bir şekilde ifade etmiştir. Özellikle Türkiye’nin Yunanistan üzerindeki stratejik hamlelerinden bahseden Dendias, “Bir komşu ülkenin, yasal haklarımızı kullandığımız takdirde ülkemize karşı bir savaş nedeni ilan ettiğini kabul edebilir miyiz?” diyerek, Türkiye ile olan ilişkilerde dikkatli olunması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, Türkiye’nin yasa dışı olarak yapılan Türk-Libya mutabakatını zorla dayatabileceği endişesi, Yunanistan’ın savunma stratejisinin altında yatan korkuları ortaya koymaktadır.
Dendias, Yunanistan’ın savunma harcama miktarını da belirterek, “26,8 milyar euro, yani Yunanistan’ın harcadığının 14 katı. Böyle bir savunma harcaması aşırı ve orantısız mı görünüyor?” şeklindeki ifadeleriyle, Türkiye’nin askeri harcamalarının, Yunan milletinin güvenliği açısından oluşturduğu tehdidi somut bir şekilde ifade etmiştir. Yunan savunma bütçesinin, Türkiye’nin askeri yatırımları karşısında nasıl bir baskı altında kalabileceğini de gözler önüne sermektedir.
Sonuç olarak, Yunanistan’ın savunma harcamalarıyla ilgili tartışmalar, bölgedeki jeopolitik durumun yanı sıra, Türkiye’nin yükselen güç ve etki alanlarına karşı duyulan endişeyi de derinleştiriyor. Her iki ülke arasında süregelen gerginlik, birbirlerinin askeri potansiyellerine yönelik kaygıların artmasına yol açarken, bu durum uluslararası siyasette de önemli etkiler yaratmaktadır.