Gürcistan’da cumhurbaşkanlığı seçimleri, birkaç gün önce tamamlandı. Bu önemli olay, ülkenin siyasi tarihinde yeni bir dönemi simgeliyor. İktidardaki “Gürcü Hayali” Partisi’nin tek aday olarak gösterdiği Mikheil Kavelaşvili, bu seçimde ülkenin yeni cumhurbaşkanı olarak seçildi.
Cumhurbaşkanlığı seçimi, Gürcistan’ın başkenti Tiflis’teki Parlamento binasında gerçekleştirildi. Daha önce halk oylamasıya yapılan seçimler, 2017 yılında yapılan anayasa değişikliğiyle birlikte artık parlamentodaki 300 kişilik Seçim Kurulu tarafından yürütülmeye başlandı. Bu değişiklik, cumhurbaşkanının seçim prosedüründe önemli bir değişimi temin etmiştir.
Kavelaşvili, halk oylamasının yerini alan bu seçim kurulunda yapılan oylamada en yüksek oyu alarak, Gürcistan’ın yeni cumhurbaşkanı oldu. Bu durum, ülkenin demokrasi açısından önemli bir evrimin sinyallerini taşıyor.
Ancak seçim sonuçlarıyla birlikte mevcut Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili’nin tutumu da dikkat çekici oldu. Seçimi kaybeden Zurabişvili, görev süresinin sona ereceği 29 Aralık tarihinde görevini bırakmayı planlamadığını açıkladı. Bu açıklama, ülkede siyasi gerginliğe yol açabileceği düşüncesini beraberinde getirdi.
Zurabişvili, yeni parlamento seçimleri yapılana kadar görevini devretmeyeceğini belirtirken, Gürcistan Başbakanı Irakli Kobahidze ise 29 Aralık tarihindeki yemin töreninde mevcut Cumhurbaşkanı’nın konutunu terk etmesi ve seçilmiş olan Cumhurbaşkanı’na devretmesi gerektiğine vurgu yaptı. Bu durum, ülkenin siyasi geleceği açısından kritik bir öneme sahip.
Salome Zurabişvili, 28 Kasım 2018 tarihinde Gürcistan’ın beşinci ve ilk kadın cumhurbaşkanı olarak göreve başlamıştı. Bu süreçte, Zurabişvili’nin yönetimi çok sayıda tartışma ve eleştiriye maruz kaldı. Yeni aday Mikheil Kavelaşvili’nin, ülkenin iç ve dış politikalarındaki değişim için tarihi bir fırsatı temsil ettiği düşünülüyor.
Gürcistan’daki bu seçim, hem yerel hem de uluslararası camiada büyük bir ilgiyle karşılandı. Sonuçlar, sadece Gürcistan’ın değil, aynı zamanda Kafkasya bölgesinin de siyasi dinamiklerinin değişken olduğu bir dönemde gerçekleşiyor. Dolayısıyla, Kavelaşvili’nin liderliği altında Gürcistan’ın geleceği ve uluslararası ilişkileri konusunda önemli gelişmeler yaşanması bekleniyor.
Sonuç olarak, Gürcistan’daki cumhurbaşkanlığı seçimleri, hem yeni bir liderin ortaya çıkması hem de mevcut liderin görev süresiyle ilgili tartışmalar açısından tarihi bir dönüm noktası olma özelliğini taşıyor. Önümüzdeki günlerde, bu siyasi belirsizliklerin nasıl şekilleneceği merakla takip edilecektir.