Suriye’deki muhalif grupların Esad rejimini devirmesinin ardından, bu fırsatı değerlendiren İsrail, Golan Tepeleri’ndeki işgalini daha da genişletmiştir. İşgal genişlemesi, Suriye’nin askeri kapasitesine yönelik ciddi saldırılarla desteklenmiştir. İsrail, “terörist unsurların eline geçmemesi” gerekçesiyle Suriye’de yaklaşık 400 askeri hedefi bombalamıştır.
İsrail’in, Suriye’nin askeri kapasitesinin yüzde 80’ini imha ettiği tahmin edilmektedir. Saldırılar sonucunda, askeri alanlar, deniz üsleri, elektronik savaş sistemleri ve füze bataryaları gibi kritik hedeflerin büyük bölümünün yok edildiği belirtilmektedir. Ardından, İsrail’in kara işgalini daha da genişletme faaliyetleri dikkat çekmektedir.
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF)’nin Muharebe Mühendislik Kolordusu’na bağlı 603. Tabur, Suriye’deki en derin noktaya, Tel Hadar’a ulaşmıştır. Tel Hadar, İsrail sınırına 10 kilometre, Şam’a ise 20 kilometre mesafededir. Bu durum, İsrail’in Suriye topraklarında gerçekleştirdiği en derin ilerleme olarak kaydedilmektedir.
The Jerusalem Post’a konuşan taburun bölük komutanı Yüzbaşı Uri Almog, “Geçen çarşamba günü hafta sonu tatili için El-Hiam’dan ayrıldık. Cumartesi günü telefonlar aldım ve cumartesi gecesi tüm bölük Golan Tepeleri’nde toplanmıştı. Pazar günü ise Suriye topraklarındaydık” şeklinde ifadeleri ile işgal sürecini gururla aktarmıştır. İsrail, 10 Aralık’ta yayımlanan görüntülerden bu yana, Şam’a daha da yakınlaşmış durumdadır.
Yüzbaşı Almog, “Bu, IDF’nin Suriye’ye girdiği en uzak nokta. En son 12 Ekim 1973’te Golani güçleri bu dağı ele geçirmişti” demiştir. Böylece, Suriye’de işgal ettiği alan, yaklaşık 380 kilometrekareye ulaşmış ve Malta’dan daha büyük bir toprak parçasını ele geçirmiştir. Malta, 316 kilometrekare ve Maldivler, 300 kilometrekare büyüklüğe sahiptir. İsrail’in toplam yüzölçümü ise 22 bin kilometrekaredir ve bu yeni işgalle ülkesini yüzde 1,6 oranında genişletmiştir.
İsrail, 1967’den bu yana Suriye’ye ait Golan Tepeleri’ni işgal altında tutmaktadır. 1974’te imzalanan Kuvvetlerin Çekilmesi Anlaşması ile İsrail ile Suriye arasında bir tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölgenin sınırları belirlenmiştir. Ancak mevcut durum, bu anlaşmalara karşı bir ihlal teşkil etmektedir.
Son işgaliyle, İsrail, Suriye’nin Şam ile Beyrut arasındaki karayoluna 15 kilometre yaklaşmayı başarmıştır. Ayrıca, işgal sırasında, Suriye’nin önemli su kaynaklarından biri olan Yarmuk Nehri’nin de İsrail’in denetimine açıldığı ifade edilmektedir. Bu gelişmeler, bölgedeki güç dengelerini ciddi anlamda etkilemekte ve Suriye üzerindeki İsrail etkisini artırmaktadır.
Seçil Selen Balık
Editor
