Almanya’nın Agdeburg kentinde bir Noel pazarında meydana gelen trajik bir saldırı, ülkeyi derinden sarstı. Bu saldırıda, iki kişinin hayatını kaybettiği ve 15’inin ağır yaralandığı, toplamda yaklaşık 60 kişinin yaralandığı ifade ediliyor. Saldırının hemen sonrasında, olayın şüphelisi olarak Suudi Arabistan doğumlu doktor Talib A. gözaltına alındı.
Yapılan araştırmalarda, Talib A’nın aşırı sağcı ideolojilere sahip olduğu ve İslam karşıtlığı ile siyonizmi desteklediği ortaya çıktı. Bu tespitler, güvenlik güçlerinin olayın arkasındaki motivasyonu anlamalarına yardımcı oldu.
Alman basını, 50 yaşındaki failin 2006’dan beri Almanya’da yaşadığını, süresiz oturum iznine sahip olduğunu ve Bernburg kentinde doktor olarak çalıştığını bildiriyor. Sosyal medya profillerinde, “Almanya’da İslam’ın yükselişinden endişe ettiğini” sergileyen çeşitli paylaşımlar yaptığı da dikkat çekti. Bunun yanında, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin ve Avrupa’daki diğer İslam karşıtı grupların desteklenmesine yönelik içerikler paylaşmış olması endişeleri derinleştirdi.
Belirgin bir aşırılık belirtisi olarak, şüphelinin sosyal medya paylaşımlarında kısmen Türkiye’nin topraklarını kapsayan “büyük İsrail” haritalarını da içeren içerikler yer aldı. Saldırı öncesinde, Almanya’ya yönelik çeşitli tehditler içeren paylaşımlar yapmış olması da dikkat çekicidir. Özellikle bir X mesajında, Almanya’nın Suudi Arabistanlı mültecilere zulmettiğini iddia ederek, “intikamın geleceğini” belirttiği anlaşılıyor.
Talib A’nın mayısta yaptığı başka bir paylaşımda, “Ne pahasına olursa olsun adaleti sağlayacağım” ifadesini kullanarak ülke yetkililerini eleştirdiği ve bu amacını gerçekleştirmek için her türlü yola başvuracağını ifade ettiği aktarılmaktadır. Aynı dönemde Arapça yaptığı bir paylaşım ise, “Sizi temin ederim ki Almanya savaş istiyorsa bunu yapacağız” şeklindeki tehditler içermektedir. Bu noktada, şüphelinin barışçıl yolları tükettikten sonra bu tür tehditlerde bulunması, olayın vahametini artırmaktadır.
Öte yandan, Talib A’nın sosyal medya hesaplarında Hristiyanlara ve Müslümanlara hakaret içeren paylaşımlar yaptığı, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği saldırıları övdüğü ve Suudi Arabistan’a iade edilme talebine rağmen bu ülkeye geri gönderilmediği bilgisi basında yer almaktadır. Bu durum, onun aşırı ideolojilere sahip olduğunu ve şiddeti meşrulaştırmaya çalıştığını göstermektedir.
Almanya’da meydana gelen bu olay, ülkenin güvenliği ve toplumsal uyumu açısından ciddi bir tehdit oluşturmakta ve aşırılık yanlısı düşüncelerin toplum içinde nasıl bir etki yaratabileceğini gözler önüne sermektedir. Bu tür saldırıların önüne geçilmesi adına gerekli önlemlerin alınması ve toplumsal farkındalığın artırılması büyük önem taşımaktadır. Saldırganın ideolojik motivasyonlarının derinlemesine incelenmesi ve benzer olayların önlenmesi için kapsamlı bir strateji geliştirilmesi gerekmektedir.