Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), ticari işletmeler arasındaki mal ve hizmet tedarikinde uygulanacak temerrüt faiz oranını önemli bir oranda artırarak %53,25’e yükseltti. Bu değişiklik, özellikle ticari alacakların zamanında tahsil edilememesi durumlarında firmaların karşılaşabileceği ek maliyetlerle ilgili olarak önemli bir güncelleme sunmaktadır.
TCMB, bu yeni uygulama ile ilgili “Mal ve Hizmet Tedarikinde Geç Ödemelerde Uygulanacak Temerrüt Faiz Oranı ve Alacakların Tahsili Masrafları İçin Talep Edilebilecek Asgari Giderim Tutarı Hakkında Tebliğ” adlı düzenlemeyi, Resmi Gazete’nin ilgili gününde yayımladı. Yapılan bu açıklamalar, ticari işlemlerde ödemelerin gecikmesi durumunda, borçlu tarafın yükümlülüklerini daha iyi anlaması açısından büyük önem taşıyor.
TEMERRÜT FAİZİ YÜZDE 53,25’E YÜKSELDİ
Yeni düzenlemeye göre, mal ve hizmet tedarikinde alacaklıya yapılan geç ödemeler için belirlenen temerrüt faiz oranı, sözleşmede herhangi bir hüküm bulunmaması veya mevcut olan hükümlerin geçersiz sayılması durumunda geçerli olan oran, yıllık %53,25 olarak belirlenmiştir. Bu oran, ticari taraflar arasındaki güvenin sağlanması ve zamanında ödemelerin yapılması açısından dikkate alınması gereken bir unsur haline gelmiştir.
Önceki yılın başında, 2024 yılı itibarıyla bu oran %48 olarak belirlenmişti. Ancak devam eden ekonomik koşullar ve enflasyon gibi etkenler düşünülerek, temerrüt faizi oranında bu artışın yapılması gerektiğine karar verilmiştir. Bu durum, firmaların finansal planlamalarını etkileyebilir ve ticari hayatı düzenleyen kuralların yeniden gözden geçirilmesine ihtiyaç duyulabileceğini göstermektedir.
ALACAK TAHSİLİ MASRAFLARI: 1.475 LİRA
Diğer bir önemli güncelleme ise alacak tahsili masraflarıyla ilgili. Alacakların tahsili sürecinde talep edilebilecek asgari giderim tutarı 1.475 lira olarak belirlenmiştir. Önceki yıl, bu tutar 1.310 lira olarak tespit edilmişti. Dolayısıyla, ticari alacakların tahsili sürecinde firmaların, bu masrafları hesaba katmaları gerektiği önem kazanmaktadır.
Bu kararlar, Türk Ticaret Kanunu’nun 1.530’uncu maddesi uyarınca alınmış olup, ticari faaliyetlerin düzenlenmesinde hukuk sisteminin önemli bir işlevi olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. İşletmeler arasında karşılıklı güven ve yükümlülüklerin zamanında yerine getirilmesi, ticari ilişkilerin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi açısından kritik öneme sahiptir.