Suriye dendiğinde akla gelen ilk yerlerden biri olan Emevi Camii, yıllar süren iç savaşın en sembolik yapılarından biri konumundadır. 61 yıl boyunca Esed rejiminin hüküm sürdüğü Suriye’de, rejimin devrilmesinin ardından tarihi Emevi Camii, insanlar tarafından yoğun ilgi görmeye başlamıştır.
Esed rejimi döneminde, caminin askerler tarafından amaçlı olarak baskı altına alındığı ve insanları ibadet etmekten alıkoymak için çeşitli engellerin getirildiği anlatılmaktadır. Devrimin arkasından camiye gelen Suriyeliler, artık gönüllerince ibadet ettiklerini ifade ederek Emevi Camii’nin kubbesinin özüne döndüğüne dikkat çekmektedirler.
Caminin güncel ibadetlerinde vakit namazlarının kılınması için yeni imamlar görevlendirilmiştir. Yatsı namazından sorumlu olan İmam Ömer Sağir, camide yaşanan değişikliklerle ve geleceğe dair beklentileri hakkında TRT Haber’e özel açıklamalarda bulunmuştur.
İmam Sağir, Emevi Camii’nin devrimle birlikte İslam dünyasındaki ağırlığını yeniden kazandığını dile getirdi. “Burası Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa’dan sonra İslam dünyasının en önemli 4’üncü camisi kabul edilmektedir. Maalesef rejim döneminde bu özelliği kalmamıştı. Ancak şimdi sadece ülkemiz değil, camimiz de özgürleşti” ifadelerini kullandı.
Emevi Camii, Şam’ın en önemli sembollerinden biri olarak bilinir ve caminin inşasında dünyanın dört bir yanından mimar ve ustaların katkıda bulunduğu bilgisi paylaşılmaktadır. Esed rejiminin düşmesi, halk arasında büyük bir sevinç yaratmış ve caminin baskılardan kurtulduğu bir zaman diliminin başlangıcını simgelemiştir.
İmam Sağir, Esed rejimi döneminde caminin büyük baskılara maruz kaldığını belirttikten sonra, “Askeri Güvenlik Birimi’ne bağlı bir grup asker burada bulunurdu ve namaz kılanlara baskı yaparlardı. Bu sebeple insanlar burada toplanamıyordu. Devrik rejim dönemindeki özel günlerde bile ancak bir ya da iki saf dolabiliyordu. Ancak artık, ibadet için halk camiye akın ediyor. Öğle veya akşam namazlarında saflar dolup taşıyor” şeklinde konuştu.
İmam Ömer Sağir, Türk halkı ile Suriye halkı arasında güçlü bir bağın olduğuna dikkat çekerek, Türklerin Suriye’ye en çok yardım eden millet olduğunu vurguladı. “Türkler bizim kan kardeşimizdir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Emevi Camii’ni ziyaret ettiğini ve burada büyük bir coşkuyla karşılandığını hatırlıyorum. Eğer Erdoğan şimdi gelirse daha önceki karşılamalardan daha fazla ilgi göreceğine eminim” ifadelerini kullandı.
Sonuç olarak, Emevi Camii, 61 yıllık Esed rejiminin devrilmesi ile tekrar eski canlılığına kavuşmuş ve birçok insanın özgür bir şekilde ibadet etmesine olanak sağlamıştır. Bu durum, sadece caminin değil, aynı zamanda halkın da umutlarını yeniden güçlendirmiştir.