İsrail, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana, kadın, çocuk ve yaşlı demeden masum sivilleri hedef alan bir saldırı kampanyası yürütmektedir. Bu süre zarfında, çeşitli insan hakları örgütleri ve uluslararası topluluk, İsrail’in agresif politikalarına karşı yükselen seslere tanıklık etmektedir. Zalim politikalarını bir yılı aşkın süredir sürdüren İsrail, ayrıca hapishanelerinde tutuklu bulunan Filistinlilere yönelik de insanlık dışı tutumlarını sergilemektedir.
Bu kapsamda, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, yeni bir skandala imza atmıştır. Gvir, bir hapishaneye yaptığı ziyarette burada hücreleri gezmiş ve bir mahkumla alay eden bir tutum sergilemiştir. Gvir, ağzı kapalı ve çıplak bir Filistinli mahkumun hücresinin önünde durarak, “Bakın ne kadar rahatlar” ifadeleriyle dikkat çekmiştir. Bu anlara ilişkin görüntülerin sosyal medyada yayılmasının ardından, hem yerel hem de uluslararası kamuoyundan büyük tepkiler gelmiştir.
Şu anda Gazze’de, insani bir dram yaşanmaktadır. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan en son açıklamada, son 24 saat içerisinde gerçekleşen üç katliamla birlikte toplam can kaybının 46 bin 6’ya ulaştığı belirtilmiştir. Ayrıca, saldırılarda yaklaşık 109 bin 378 kişinin de yaralandığı bildirilmiştir. Savaşın devam ettiği bu süreçte, hem sivil kayıplar artmakta hem de uluslararası yardım organizasyonlarının çalışmaları engellenmektedir.
Neler yaşanıyor? Özellikle 7 Ekim 2023’te Hamas’ın gerçekleştirdiği saldırıdan bu yana, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik yürüttüğü askeri operasyonlar giderek artan bir şiddet ve tahribat yaratmaktadır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, derhal ateşkes çağrısında bulunmuş, ancak İsrail, bu çağrılara aldırış etmeyerek savaşa devam etmiştir. Gazze’deki durumu giderek kötüleşmekte, insani yardımların ulaşması zor hale gelmektedir.
Gazze’deki soykırımın ikinci yılı, dünya genelinde artan kınamalara yol açmaktadır. Hem devletler hem de insan hakları kuruluşları, İsrail’in bu eylemlerini kınamakta ve ağır insan hakları ihlalleri olarak nitelendirmektedir. Yetkililer, uluslararası alanda gözlemlenen bu durumu, bir nüfusu yok etmeye yönelik kasıtlı bir girişim olarak değerlendirmektedir.
Özetle, İsrail’in Filistin’deki politikaları, hem uluslararası hukuka aykırı hem de insani açıdan büyük bir kriz yaratmaktadır. Bu durum, dünya çapında bir tepkiye ve eyleme sebep olmakta, pek çok insan hakları savunucusu bu insanlık dramının sona ermesi için çaba sarf etmektedir.