Birleşmiş Milletler Sözcüsü Stephane Dujarric, Gazze’deki insani durumla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Dujarric, İsrail’in Gazze için önceden belirlenen 21 yardım operasyonundan yalnızca 10’una geçit verdiğini ifade etti. Bu durum, birçok insanın temel ihtiyaçlarına ulaşmasını engelleyerek, krizi daha da derinleştirdi.
Dujarric, diğer yardım operasyonlarının engellenmesinin altında yatan nedenler üzerine de değindi. “İsrailli yetkililer BM’nin Gazze’ye yönelik yardım çabalarını engellemeye devam ediyor” ifadesini kullanan Dujarric, mevcut durumun uluslararası toplumu daha fazla çaba sarf etmeye zorladığını vurguladı.
Ayrıca, BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nin azalan yakıt tedariki konusunda derin endişeler taşıdığını belirtti. Dujarric, yakıt kıtlığının telekomünikasyon hizmetlerini aksatabileceğine dikkat çekerek, bu durumun iletişim ve bilgi akışının daha da zorlaşmasına yol açabileceğini söyledi.
ŞİDDET DOLU TABLO
Dujarric, İsrail’in işgali altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki durumu da değerlendirdi. 2025 yılının ilk haftasında yaşanan olaylarla ilgili “şiddet dolu bir tablo” oluştuğunu belirtti. Bu bağlamda, İsrail güçlerinin bu bölgelerde, aralarında bir çocuğun da bulunduğu 3 Filistinliyi öldürdüğünü ve 38 kişiyi yaraladığını aktardı.
Dujarric, ayrıca Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin Batı Şeria’da 18 kişiyi yaraladığını da açıkladı. Yaşanan şiddet olayları sonucunda, 50 Filistinlinin evlerinden zorla çıkarıldığını ve yerinden edildiğini ifade etti. Bu durum, bölgedeki insani krizin boyutlarını daha da artırmakta ve sivil halk üzerinde derin etkiler yaratmaktadır.
İşgal altındaki bölgelerde sosyal ve ekonomik koşulların giderek kötüleştiğiyle ilgili kaygılar artarken, uluslararası toplumun bölgedeki insanlara yönelik yardım ve destek çabalarını hızlandırması gerektiği vurgulanıyor. Dujarric’in açıklamaları, yaşanan trajedinin ve mağduriyetlerin daha geniş bir perspektifle değerlendirilmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, Gazze ve çevresindeki durum, uluslararası insan hakları ve insani yardımlar açısından büyük bir sorun teşkil etmekte. İnsanların günlük yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli olan yardımların engellenmesi, bölgedeki krizin derinleşmesine neden oluyor. Bu sebeple, dünya genelinde daha fazla duyarlılık ve etkin bir müdahale ihtiyacı hissedilmektedir.
