
Suriye’de 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesiyle birlikte, ülkedeki uyuşturucu üretim merkezleri ve depoları yeniden gün yüzüne çıkmaya başladı. Devrilmiş olan lider Beşşar Esed’in yönetimi döneminde ihmal edilen bu alanlar, yeni hükümetin güvenlik güçlerinin dikkatini çekti.
Alınan ihbarların ardından harekete geçen genel güvenlik güçleri, Lazkiye ilinde bulunan bir limanda, captagon adı verilen uyuşturucu maddenin üretildiği ve sevkiyata hazır şekilde paketlendiği en büyük depolardan birine ulaştı. Bu depotaki faaliyetler, devrik rejimin uyuşturucu ticareti üzerindeki etkilerini ortaya koydu.
Anadolu Ajansı ekibinin depoda yaptığı incelemede, captagon tipindeki uyuşturucu maddelerin ve hapların çeşitli nesnelere saklanmış halde olduğu görüldü. Bu nesneler arasında oyuncak motosikletler, kapılar, nargile sapları ve araç koltuk kılıfları yer alıyordu. Bu durum, uyuşturucu kaçakçılığının ne kadar iyi organize edildiğini gözler önüne seriyor.
Genel güvenlik güçleri komutanlarından Ebu Reyyan, bu uyuşturucu deposunun, devrik lider Beşşar Esed’in kardeşi olan Mahir Esed komutasındaki 4. Tümen ile bağlantılı olduğunu belirtti. Reyyan, depoda bulunan uyuşturucu maddelerin Batı ve Körfez ülkelerine sevk edilmek üzere paketlendiğini ifade etti.
UYUŞTURUCU TİCARETİNDEN MİLYARLARCA DOLAN GELİR ELDE EDİLDİ
Devrik Beşar Esed rejimi, Suriye’deki en büyük gelir kaynaklarından biri olan uyuşturucu ticaretinden milyarlarca dolar kazanç sağladı. Mahir Esed’ın liderliğindeki uyuşturucu üretim ve kaçakçılık ağı, Suriye’de üretilen uyuşturucu maddeleri büyük ölçüde Lübnan üzerinden bölge ülkelerine ve dünya pazarına sevk etti.
İngiliz hükümetinin tahminlerine göre, Beşar Esed’in global captagon üretiminde yüzde 80’lik bir paya sahip olduğu belirtiliyor. Küresel captagon ticaretinin yıllık değerinin 10 milyar dolara kadar ulaştığı ve devrilen Esad ailesinin yıllık karının ise 2,4 milyar dolara kadar çıktığı tahmin edilmektedir. Bu durum, Suriye’nin iç savaşı sırasında yaşanan insani krizlerle birlikte, ciddi bir sorun haline gelmiş durumda.
Artık gün yüzüne çıkan bu uyuşturucu faaliyetleri, Suriye’deki yönetim değişikliklerinin ardından daha fazla sorgulanmakta ve çalışma yapılması gerekliliği ön plana çıkmaktadır. Yeni hükümetin, bu sorunu çözme konusunda atacağı adımlar, hem bölgenin güvenliği hem de halk sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır.