Türkiye, yarıyıl tatilini değerlendirmek üzere Grand Kartal Otel’e giden 78 ailenin geri dönememesiyle sarsıldı. Ülke, bu trajik olayın yasını tutarken, bazı bireyler ise son derece vahim ve insani değerlere aykırı davranışlar sergiledi. Yangında hayatını kaybedenlerin ailelerine yönelik yapılan saldırgan yorumlar ve hakaretler kamuoyunu derinden etkiledi.
Yangından etkilenen vatandaşların yakınlarına telefon açarak alay eden ve hakaret eden şahısların haksız yere kurguladıkları bu tavırlar, toplumda büyük bir tepkiye yol açtı. Bu durum, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dikkatini çekti ve hemen harekete geçme kararı aldı. İlgili makamlar, sosyal medyada ortaya çıkan söz konusu iddialara ilişkin yasal süreç başlatma gerekliliği hissetti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, başlattığı soruşturmanın kapsamını belirleyerek “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek”, “kişinin hatırasına hakaret” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçlarını derinlemesine araştırmaya aldı. Böylece yaşanan bu talihsiz olayın ardından adaletin yerini bulması adına gerekli adımlar atılmaya başlandı.
Ünlü oyuncu Doğa Rutkay Kamal, bu olaylar karşısında isyanını dile getirdi. Rutkay, yaşananların kabul edilemez olduğunu belirterek, “Dinlemez olaydım! İnsan değil, hayvan hiç değilsiniz” şeklinde sert bir tepkide bulundu. Kendisi gibi birçok kişi, toplumun bu insani kriz karşısındaki soğuk tavırlarını eleştirdi.
Bu olay, toplumsal dayanışmanın önemli olduğu bir dönemde, yaşanan trajedilere karşı duyarsız kalınamayacağını gösteriyor. İnsanların acılarının ve kayıplarının flü gibi algılanmaması gerektiğini hatırlatıyor. Özellikle sosyal medya üzerinden yapılan saldırgan ve alaycı yaklaşımlar, bir kısım insanların değerleri hiçe saydığına dair kaygıları artırıyor.
Türkiye, muharebe ve felaketler karşısında birbirine kenetlenmiş bir toplum olabilmeli. Olaylar sonrasında yaşanan bu tür insanlık dışı davranışlar, toplumda büyük yankı bulmakta ve bu durum birçok bireyi derinden yaralamaktadır. İnsani değerlere saygı gösterilmesi ve acılı zamanlarda dayanışma ruhunun güçlendirilmesi gerektiği aşikardır.
Sonuç olarak, yaşanan trajedi sadece fiziksel can kaybı ile sınırlı kalmayıp, aynı zamanda toplumsal psikolojide derin yaralara ve tartışmalara da yol açmaktadır. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmanın sonuçları merakla beklenmekte ve toplumsal adaletin yerini bulup bulmayacağı, bireylerin vicdanında da önemli bir sınav olmuş durumda.