İsrail’in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Danny Danon, düzenlediği basın toplantısında, önemli açıklamalarda bulundu. Danon, Filistinli mültecilere yönelik hizmet veren Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) ile iletişimlerini 2 gün içinde keseceklerini belirtti. Bu karar, İsrail yönetiminin son dönemdeki tutumunu ve UNRWA’ya yönelik eleştirilerini yansıtmaktadır.
Danon’un açıklamalarında, UNRWA’nın işgal altındaki Doğu Kudüs’teki faaliyetlerini durdurması ve bu bölgedeki yerleşkelerini 48 saat içinde boşaltması gerektiği ifade edildi. Bu talepler, 2024 yılının Ekim ayında İsrail Meclisi tarafından kabul edilen ve UNRWA’nın Doğu Kudüs ile İsrail’deki faaliyetlerine son verilmesini öngören yasa tasarısının bir parçası olarak gündeme geldi.
Kabul edilen yasa tasarısı, 30 Ocak 2025 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek. Bu adım, UNRWA’nın zaten zor şartlar altında yürüttüğü insani yardım faaliyetlerini daha da zorlaştırma potansiyeli taşıyor. UNRWA, 1950 yılından bu yana Filistinli mültecilere gıda, sağlık, eğitim ve barınma gibi temel insani yardımları sağlama amacıyla faaliyet gösteriyor ve şu an itibarıyla 5,9 milyon Filistinli mülteciye destek sağlamaktadır.
UNRWA, tam 75 yıldır Filistinlilerin yaralarını sarmak için çaba sarf etmekte, ancak bu süreçte tesisleri defalarca İsrail tarafından hedef alınmış ve tonlarca gıda ile ilaç yok edilmiştir. Bu durum, UNRWA’nın insani yardım faaliyetlerini sekteye uğratmış ve Filistinli mültecilere yönelik yardımların sürdürülebilirliğini tehlikeye atmıştır.
İsrail yönetimi, 7 Ekim 2023’te Gazze Şeridi’ne yapılan saldırıların başlangıcında, UNRWA’ya karşı bir karalama kampanyası başlatmıştır. Bu kampanya kapsamında, özellikle Gazze’de 12 bin çalışanı bulunan UNRWA’nın 14 çalışanının “7 Ekim saldırılarına katıldığı” iddiaları ortaya atılmıştır. Bu iddialar, İsrail yönetiminin UNRWA’nın kapatılmasını savunmasını güçlendiren bir argüman haline gelmiştir.
UNRWA’nın yasaklanmasını hedefleyen yasa tasarısı, 28 Ekim 2024 tarihinde İsrail Meclisi’nden (Knesset) geçirilmiştir. Danon’un son açıklamaları ve yasa tasarısının kabulü, uluslararası toplumda ve insan hakları savunucuları arasında ciddi endişelere yol açmaktadır. Bu durum, Filistinli mültecilere yönelik uluslararası yardım mekanizmalarının daha da zayıflamasına neden olabilir ve bölgedeki insani krizi derinleştirebilir.
Söz konusu gelişmeler, İsrail ve Filistin arasındaki çatışmanın derinleştiği bir dönemde yaşanmaktadır. UNRWA’nın yürüttüğü insani yardım faaliyetleri, kriz dönemlerinde hayati bir öneme sahip olmasına rağmen, siyasi tartışmalar ve askeri çatışmalarla sık sık kesintiye uğramaktadır. Bu nedenle, UNRWA’nın geleceği ve bölgede sağlanan insani yardımların sürdürülebilirliği, uluslararası toplumu yakından ilgilendiren bir konu olmaya devam edecektir.
