Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un, nükleer savunma kapasitesini sürekli olarak geliştirmenin askeri ve siyasi açıdan “değişmez görev” olduğunu vurguladı. Kim, yetkililere nükleer stratejik kapasiteyi güçlendirme ve nükleer üretimi artırma talimatı verdi. Bu açıklamalar, ülkenin uluslararası politikada daha da kararlı bir tutum sergileyeceğinin işareti olarak değerlendiriliyor.
Özellikle 20 Ocak 2025’te ABD’de görev devralan Donald Trump yönetimi karşısında nasıl bir tutum alacağı merak konusuydu. Kuzey Kore, bu dönemde kritik bir hamle gerçekleştirdi. Ülke lideri Kim Jong-un, bir nükleer malzeme üretim tesisini ve Nükleer Silahlar Enstitüsü’nü denetleyerek buradaki üretim süreçleri hakkında bilgi aldı. Kim, 2025 hedeflerinin önemine dikkat çekerek, bu yılın ülkenin nükleer gücünü geliştirmekte “kritik önemde” olduğunu ifade etti.
Kuzey Kore’nin nükleer gücünün her geçen gün geliştiğinin altını çizen Kim, barış ve güvenliğin sadece güç yoluyla garanti altına alınabileceğini belirtti. Kim, “Düşmanları tamamen caydırabilecek mutlak güç, bildiri veya sloganlarla değil, savunma kapasitesinin geliştirilmesi ve bilimsel ilerleme yoluyla sağlanabilir” açıklamasında bulundu.
Kim, mevcut şartlar altında Kuzey Kore için tek vazgeçilmez seçeneğin nükleer savunma kapasitesini istikrarlı bir şekilde güçlendirmek olduğunu vurguladı. “Çünkü sadece bugünün değil, aynı zamanda ülkenin geleceğinin sorumluluğunu da taşıyoruz” diyerek, nükleer kötüye kullanımlarla başa çıkmaya yönelik kararlılığını yineledi.
ABD Başkanı Donald Trump, Kuzey Kore’ye “nükleer güç” olarak yaklaşmıştı. Trump, Kim Jong-un hakkında “Sanırım Beyaz Saray’a geri döndüğümü gördüğünde mutlu olacak” şeklinde ifadeler kullanmıştı. Ayrıca Trump, Kim’i “akıllı bir adam” olarak nitelendirip, onunla tekrar temasa geçeceğini söylemişti. Bu açıklamalar, Kuzey Kore ile diplomatik ilişkilerin yeniden gözden geçirileceği yolunda yorumlanmıştı.
Ancak, Kuzey Kore yönetimi, Trump yönetimi döneminde ilk silah denemesini de gerçekleştirdi. Özellikle Pazar günü su altından fırlatılan güdümlü bir stratejik seyir füzesi testi gerçekleştirilmesi, Kuzey Kore’nin askeri hedeflerinin ne denli önemli olduğunu gözler önüne serdi. Bu durum, Trump’ın nükleer silahların kontrolü konusundaki yaklaşımının etkilerini sorgulatmaya başladı.
Sonuç olarak, Kim Jong-Un’un yaptığı açıklamalar, Kuzey Kore’nin nükleer silah üretimi ve askeri gücünü artırma konusundaki kararlılığını pekiştiriyor. Bu durum, yalnızca bölgesel güvenlik dengelerini değil, aynı zamanda dünya genelinde nükleer silahların kontrolü konusundaki diplomatik süreci de etkileyecektir. Kuzey Kore’nin nükleer kapasitesini şiddetle artırma çabaları, uluslararası toplumda endişelere yol açmaya devam ediyor.