Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu’nda 30 Ağustos’ta gerçekleştirilen diploma töreninde, resmi bölüm bitiminde yüzlerce yeni mezun teğmen, kılıç çekerek yemin ederek, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganını haykırmıştı. Bu tören, Türkiye’nin gündeminde büyük bir yankı uyandırarak tartışmalara yol açtı.
Tüm bu olayların ardından, Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki (TSK) bu ‘korsan yemin’ sebebiyle disiplin soruşturması başlatıldığı bildirildi. Soruşturma sonucunda, amirlerinin emirlerine karşı gelerek, resmi yemin dışında kılıçlı bir ‘korsan yemine’ imza atan 5 teğmen ve 3 disiplin amirinin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edildiği açıklandı.
İlk olarak teğmenlere sahip çıkan isim, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel oldu. Özel, teğmenlerin maruz kaldığı ihraç kararını eleştirirken, Hadise gibi bazı ünlü isimlerde bu durumu kınadı ve teğmenlerin arkasında durarak destek verdiler.
Hadise, sosyal medya platformlarında teğmenlerin emre itaatsizlikten aldığı cezayı dile getirirken, oldukça dikkat çekici ifadelerde bulundu. “Mustafa Kemal’in adını gururla ananların cezalandırıldığı bir ülkede yaşıyor olmak üzücü ve düşündürücü” şeklinde bir paylaşımda bulundu. Bu beyanat, Hadise’nin teğmenlere duyduğu destekle birlikte, konunun ideolojik boyutunu da gözler önüne serdi.
Ünlü sanatçı, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında, Atatürk’ün mirasına sahip çıkmanın bir suç olmadığını ifade ederek, “Mustafa Kemal’in adını gururla ananların cezalandırıldığı bir ülkede yaşıyor olmak üzücü ve düşündürücü” diyerek, konunun vicdani ve ahlaki boyutunu da vurguladı.
Hadise, teğmenlerin, “Atatürk’e ve onun mirasına sahip çıkmak suç değildir” vurgusunda bulunarak, bu durumu bir haksızlık olarak nitelendirdi. Özellikle, “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz!” söylemi ile, bu hareketin ardındaki duyguları da açığa çıkardı.
Kısacası, TSK içindeki ‘korsan yemin’ olayı, sadece bir disiplin meselesinin ötesinde, geniş bir toplumsal tartışmanın yönünü belirlemiş durumda. Teğmenlerin Atatürk’ün mirasına sahip çıkmak amacıyla gerçekleştirdiği bu yemin ve ardından gelen disiplin soruşturmaları, Türkiye’de askeri ve sivil yaşam arasındaki ilişkilere dair derinleşen bir tartışmayı da doğurmuş oldu.
Sonuç olarak, özellikle ünlü isimlerin destek vermesi ile ortaya çıkan bu sorunun, Türk toplumundaki ideolojik farklılıkları, Atatürkçülüğe bakışı ve milli değerlerin nasıl algılandığını da sorgulatmaktadır. Bu olay, sadece bir yemin meselesi değil, aynı zamanda toplumun farklı kesimlerinin değer anlayışını yansıtan ve derinlemesine tartışılması gereken bir konudur.
