Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis ile Ürdün’de önemli bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşme, hem iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi hem de bölgesel meselelerin ele alınması açısından son derece kritik bir öneme sahipti.
Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Eymen es-Safedi, bölgede yaşanan olumlu gelişmelerin devam ettirilmesi gerektiğini vurguladı. Safedi, insani yardımların Gazze Şeridi’ne ulaştırılıp, ateşkesin sürdürülmesinin öncelikli konular arasında olduğuna dikkat çekti. Bu bağlamda, halkın ihtiyaçlarına acil bir şekilde cevap verilmesinin önemini dile getirdi.
İki devletli çözüm fikrinin, İsrail-Filistin meselesinde kalıcı bir barış sağlamanın temel taşlarından biri olduğunu belirten Safedi, Ürdün’ün ABD ile bu hedefe ulaşmak adına işbirliği yapmaya hazır olduğunu ifade etti. Bu durumda, uluslararası toplumun da bu sürece dahil olması gerektiğini düşünmekteydi.
TRUMP’IN FİLİSTİN ÇAĞRISI
Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump, Gazze’deki Filistinlilerin, başta Ürdün ve Mısır olmak üzere Arap ülkelerine sürgün edilmesi fikrini gündeme getirmişti. Trump, Gazze’nin “temizlenmesi” için bu ülkelerin daha fazla Filistinliyi kabul etmesine yönelik bir çağrı yaparak, söz konusu kişilerin farklı yerlerde inşa edilecek konutlara yerleştirilmesini önermişti. Bu süreç için süre belirtilmezken, uygulamanın “geçici” ya da “uzun süreli” olabileceği dile getirilmişti.
Trump’ın bu çağrısı, dünya genelinde geniş bir tepkiyle karşılandı. Özellikle Arap ülkeleri, bu önerinin kabul edilemez olduğunu belirterek karşı durduklarını açıkladılar. Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Filistin, Kahire’de bir zirve düzenleyerek Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin, başta Ürdün ve Mısır olmak üzere Arap ülkelerine sürgün edilmesi planını reddettiklerini duyurdular. Bu durum, Filistin meselesine dair uluslararası çözüm arayışlarını yeniden gündeme getirdi.
Sonuç olarak, Eymen es-Safedi’nin Yorgos Yerapetritis ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından ortaya çıkan bu gelişmeler, bölgedeki istikrar ve barış çabalarını pekiştirmek için atılan adımları göstermekte. Ancak, Amerika Birleşik Devletleri’nin yaklaşımı ve önerilerinin, bu çabaların nasıl bir yön alacağı üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olacağı ortadadır.
