Hizbullah lideri Naim Kasım, Lübnan ve İsrail arasındaki ilişkiler üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Kasım, 27 Kasım 2023’te başlayan ateşkes anlaşması çerçevesinde, İsrail’in Lübnan topraklarından tamamen çekilmesine sadece iki gün kaldığını belirterek, İsrail’e yönelik sert uyarıda bulundu. Bu açıklamalar, Lübnan’daki siyasi atmosferi yeniden şekillendirme potansiyeli taşıyor.
Kasım, İsrail’in 18 Şubat 2024’te Lübnan’dan tamamen çekilmesi gerektiğini ifade etti. Özellikle, İsrail’in Lübnan’ın güneyinde hiçbir noktada askeri varlık bulundurmak için geçerli bir mazereti olmadığını vurguladı. Kasım, “İsrail, 18 Şubat’ta tamamen çekilmeli. Beş nokta veya başka detaylar gibi mazeretleri yok. Bu anlaşmanın gereği bu” sözleriyle, söz konusu tarihten sonra Lübnan topraklarında kalacak herhangi bir İsrail askerinin “işgalci güç” olarak değerlendirileceğinin altını çizdi.
Bununla birlikte, Kasım’ın gündeme getirdiği bir diğer önemli konu Lübnan hükümetine İran uçaklarına başkent Beyrut’a iniş yasağının gözden geçirilmesi çağrısı oldu. Kasım, bu yasağın “İsrail’in emrini uygulamak” olarak nitelendirilmesi gerektiğini, dolayısıyla uçakların inişine izin verilmesi gerektiğini söylerek, “İsrail ne yapacak, görelim” ifadelerini kullandı. Bu öneri, bölgedeki gerilimi artırabilecek bir durum olarak değerlendiriliyor.
Bilindiği üzere Lübnan hükümeti, İsrail’in İran’ın sivil uçaklarını kullanarak Hizbullah’ı silahlandırmak için Beyrut’a nakit para aktardığına dair iddialar üzerine 18 Şubat’a kadar İran uçaklarına Beyrut’a iniş yasağı getirmişti. Bu durum, Lübnan’da siyasi ve askeri tartışmaların merkezi haline gelmiş durumda.
Öte yandan, İsrail’in 18 Şubat’tan sonra Lübnan’ın güneyinde beş noktada asker tutma talebi de dikkat çekiyor. Bu talebin ABD tarafından onaylandığı, ancak Lübnan hükümeti tarafından reddedildiği iddiaları gündemde. Bu durum, sadece Lübnan’ın egemenliği açısından değil, aynı zamanda bölgedeki güç dengeleri açısından da büyük önem taşıyor. Hizbullah liderinin açıklamaları ve tavrı, bölgedeki dinamikleri etkilemeye devam etmektedir.
Özetlemek gerekirse, Naim Kasım’ın açıklamaları, Lübnan’ın iç politikası ve bölgedeki uluslararası ilişkiler açısından kritik bir dönüm noktasını işaret ediyor. Hizbullah’ın tavrı, Lübnan hükümetinin filosunu ve stratejik kararlarını doğrudan etkileyecek gibi görünüyor. 18 Şubat tarihi yaklaştıkça, bu durum belirsizliklerin yanı sıra uluslararası düzeyde de yeni tartışmaları beraberinde getirecek gibi görünüyor.
