Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) için büyük bir gün olan 8. Olağan Büyük Kongresi, 23 Şubat 2025 Pazar günü Ankara Spor Salonu’nda başarıyla gerçekleştirildi. Bu önemli etkinlikte, partinin yeni vizyonunun yanı sıra yönetim kadrosu da yeniden şekillendirildi. Kongrede en dikkat çeken hususlardan biri ise Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) listesinde meydana gelen değişiklikler oldu.
Bu kongrede, 75 kişilik MKYK’da 39 isim yer almazken, 36 yeni isim listeye dahil edildi. Yeni yönetim kadrosunun belirlenmesi, partinin geleceği açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak bu süreçte AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in listeye dahil edilmemesi kamuoyunun dikkatini çekti. Zengin’in dışlandığına dair özellikle sosyal medya platformlarında yoğun bir kampanya başlatıldı, bu durum ise partinin iç dinamiklerine dair çeşitli spekülasyonlara yol açtı.
Özlem Zengin, kendisine yöneltilen eleştirilere yanıt vermek amacıyla sosyal medya platformu X üzerinde bir açıklama yayınladı. Zengin, MKYK’nın doğal üyesi olduğunu belirterek, bu durumun AK Parti Tüzüğü’ne dayandığını ifade etti. Zengin’in açıklamasına göre, TBMM Parti Grup Başkanı ve Grup Başkanvekilleri, MKYK ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) için tabi üyeler arasında yer almakta. Dolayısıyla kendisinin listede olmamasının, partinin yönetiminde bir dışlanma anlamına gelmediğini savundu.
Zengin, sosyal medya paylaşımında AK Parti Tüzüğü’nün ilgili kısımlarını da alıntılayarak bu durumu belgeledi. Bu açıklama, özellikle kamuoyundaki tartışmaları dindirmek adına atılan önemli bir adım olarak değerlendirildi. Zengin’in partideki rolü ve konumu göz önünde bulundurulduğunda, bu durumun, bir iç hesaplaşmayla bağlantılı olduğu düşünülüyor.
Sonuç olarak, AK Parti’nin 8. Olağan Büyük Kongresi sadece yeni bir yönetim yapısının belirlenmesi değil, aynı zamanda partinin içindeki güç dengeleriyle ilgili de önemli bir dönüm noktası oldu. Özlem Zengin’in MKYK listesindeki yerinin olmaması ve ardından gelen sosyal medya tepkileri, partinin geleceği açısından dikkatle izleniyor. Bu tür değişimlerin, AK Parti’nin önümüzdeki dönem politikalarında nasıl bir etki yaratacağı ise belirsizliğini koruyor.
