Almanya’da gerçekleştirilen erken genel seçimlerde, yaklaşık 59,2 milyon seçmenin oy verme işlemi yerel saatle 18.00’de sona erdi. Bu seçim, ülkede önemli değişimlerin habercisi olarak değerlendirilirken, seçmenlerin yerel ve ulusal sorunlara verdiği tepkiyi de yansıtıyor.
Alman Birinci Televizyon Kanalı ARD tarafından yayımlanan ilk sandık çıkış anketleri, Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz’in başkan adayı olduğu Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin, oy oranının %29 civarında olduğunu gösterdi. Bu sonuçlar, Merkel sonrası dönemde CDU’nun nasıl bir yol haritası izleyeceğine dair ipuçları veriyor.
ALMANYA’DAKİ DEĞİŞİM, AVRUPA’YI DA ETKİLEYEBİLİR
Yeni hükümet, Almanya’nın Avrupa Birliği (AB) içinde rolünü yeniden şekillendirmek durumunda kalacak. Savunma, ekonomi ve göç gibi kritik alanlarda atılması gereken büyük adımlar, yalnızca Almanya’nın iç politikalarını değil, Avrupa genelindeki dengeleri de etkileyebilir. Bu değişim, Almanya’nın Avrupa’daki etkisini ve liderlik rolünü yeniden değerlendirmesine neden olabilir.
MERZ, TÜM ANKETLERDE ÖNDEYDİ
Friedrich Merz liderliğindeki CDU/CSU, anketlerde yüksek oy oranları ile başkanlık yarışında öne çıkarken, Bavyera’da mücadele eden CSU da bu yarışta önemli bir konumda bulundu. Ancak, muhafazakar söylemleri ve göç politikalarındaki sert tutumu nedeniyle Merz, toplumda tepkilerle karşılaşmasına rağmen oy kaybı yaşamadı.
MERZ, SERT ELEŞTİRDİĞİ SPD İLE KOALİSYON KURABİLİR
Başbakanlık için en güçlü aday konumunda bulunan Merz’in, AfD (Alman Alternatif Partisi) ile yakınlaşan politikaları bazı seçmenler tarafından endişe ile karşılanıyor. Merz, koalisyon kurma göreviyle karşı karşıya gelirken, en muhtemel senaryo olarak SPD ile büyük bir koalisyon oluşturması öngörülüyor. Ancak, SPD’yi seçim boyunca sert bir şekilde eleştirdiği için bu ihtimal zayıflıyor. CDU’nun muhafazakâr kanadı ise SPD ile bir koalisyon oluşturulmasına sıcak bakmıyor.
Merz, AfD ile doğrudan bir koalisyon kurmayacağını belirtmesine rağmen, aşırı sağcı parti ile kurduğu dolaylı ilişkiler tartışmalara yol açtı. Özellikle, AfD’nin desteğiyle kabul edilen bir yasa tasarısının ardından, Merz’e yönelik eleştiriler gündeme geldi. Merz bu yasanın yalnızca göç politikasını sıkılaştırmaya yönelik olduğunu savunsa da, seçmenler arasında AfD ile yakınlaşılması konusunda kaygılar oluştu.
GÖÇ VE GÜVENLİK POLİTİKALARI MERAK EDİLİYOR
Seçim sürecinde en çok tartışılan konulardan biri göç ve güvenlik politikaları oldu. Söz konusu dönemde yaşanan saldırılar, aşırı sağcı partilerin sert göç politikalarına olan talebi artırdı. Son beş ay içinde Almanya’da meydana gelen beş büyük saldırıdan üçü, seçim kampanyası esnasında gerçekleştirildi ve bunların göçmenler tarafından yapıldığı iddia edildi. Bu olayların en sonuncusu, Berlin’deki Holokost Anıtı’nda bir İspanyol turistin bıçaklanması olayı oldu. Polis, saldırganın Yahudileri hedef alan bir Suriyeli mülteci olduğunu açıkladı.
Bu tür olaylar sonrası AfD, “remigrasyon” adı altında oldukça tartışmalı bir politika önerisinde bulundu. Parti, suç işlemiş göçmenlerin
