ABD Başkanı Donald Trump, tarihi bir kabine toplantısında dua ile açılış yaptı ve önemli açıklamalarda bulundu. Bu, Beyaz Saray’da dualarla açılış yapılan ilk kabine toplantısı oldu. Trump, toplantının ardından özellikle uluslararası ilişkiler üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Trump, Afganistan’daki Bagram Hava Üssü’nün kontrolünü yeniden ABD’ye devretmek için çalışmalar yapılacağını söyledi. “Afganistan’a milyarlarca dolar yardım gönderiyoruz, ancak bu pek fazla bilinmiyor. Bagram’ı Afganistan yüzünden değil, Çin yüzünden tutacağız çünkü Çin’in nükleer füzelerinin üretildiği yere sadece bir saatlik mesafedeyiz” dedi. Bu açıklama, ABD’nin Asya’daki stratejik endişelerinin altını çizerken, bölgedeki güvenlik dinamiklerine de ışık tutuyor.
Trump, Kanada’nın ABD’nin 51. eyaleti olmasını da önerdi. Bu konuya dair şunları kaydetti: “Kanada’nın 51. eyaletimiz olmasını öneriyorum. Gümrük vergisi yok, hiçbir engel yok. Onlara askeri koruma da sağlarsak harika olur.” Kanadalıların Trump’la olan ilişkisini de yansıtan bu sözler, iki ülke arasındaki iş birliği ve ticaretin daha da derinleşebileceğine işaret ediyor.
Trump, Kanada Başbakanı Justin Trudeau’ya dair olumlu bir bakış açısına sahip olduğunu belirtti ve onu “çok iyi bir adam” olarak tanımlayarak, “Ben ona Vali Trudeau diyorum” ifadelerini kullandı. Bu yorum, Trump’ın Trudeau ile olan ilişkisini daha arkadaşça bir temele oturtmak istediğini gösteriyor.
Avrupa Birliği (AB) ile ilgili olarak Trump son derece sert yorumlar yaptı. AB’yi “ABD’yi mahvetmek için kuruldu” şeklinde nitelendiren Trump, bu kuruluşun amacını eleştirerek “Ama şimdi ben başkanım, misilleme yapamazlar” dedi. Bu ifade, Trump’ın ABD dış politikasına dair görüşlerinin ne denli güçlü olduğunu ve AB ile olan ilişkilere dair karamsar bir çizgide bulunduğunu ortaya koyuyor.
Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin konusuna da değinerek, Ukrayna-Rusya Savaşı hakkında değerlendirmelerde bulundu. Trump, “Eğer biz seçilmeseydik, bu yönetim büyük bir farkla kazanmasaydı, savaşın çok daha uzun süreceğini ve Putin’in her şeyi ele geçirmek isteyeceğini düşünüyorum” dedi. Bu bazılarına göre Trump’ın, kendi yönetiminin dış politika başarılarını vurgulamak için kullandığı bir argüman olarak değerlendirilebilir.
Toplantıdan çıkan bu önemli açıklamalar, Trump’ın iç ve dış politikalarındaki agenda ve vizyonunu gözler önüne serdi. Bireysel ilişkilerden stratejik askeri hamlelere kadar geniş bir yelpazede sürdürülen söylemler, Trump’ın yönetim yaklaşımının ne denli iddialı olduğunu gösteriyor.
Yavuz Yıldırım
Haber Müdürü
