Demokrasi ve Mücadele Partisi (DEM) heyeti, terör örgütü PKK’nın lideri Abdullah Öcalan ile üçüncü kez bir araya gelerek kamuoyunu derinden etkileyen bir mesaj iletti. İmralı Cezaevi’ndeki görüşmeler sonrasında yayımlanan açıklamada, Öcalan’ın PKK’ya “kendi kendini feshetme” çağrısında bulunduğu duyuruldu. Bu çağrının dört farklı dilde yapılması, konunun Türkiye genelinde geniş yankı bulmasına zemin hazırladı.
Öcalan’ın bu mesajı, sosyal ve siyasi alevlenmelere neden olurken; Habertürk ekranlarında Hülya Hökenek tarafından sunulan Enine Boyuna programında da gerilim arttı. Programa katılan AK Parti MKYK Üyesi ve 25-26. dönem Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu ile Habertürk yazarı Nasuhi Güngör arasında, Öcalan’ın çağrısının Kürtçe olarak yayınlanmaması üzerine hararetli bir tartışma yaşandı. Miroğlu, bu durumun toplumun hassasiyetlerinden uzak olduğunu ifade ederek, tepkisini dile getirdi.
Miroğlu’nun yaptığı açıklamada, “Trump’ın Zelensky’e yaptığı tavrın bir benzeridir bu” diyerek, konu ile ilgili çok sayıda insanın yaşamını yitirdiğine dikkat çekti. “Yeter yahu, 100 bin kişi öldü. 100 bin kişi bu ülkede Kürtçe konuşulsun diye öldü. Nasuhi bunu bil,” ifadelerini kullanarak, programın arka planındaki sosyal adaletsizliklere ve iletişim eksikliklerine vurgu yaptı. Miroğlu, bu durumun kabul edilemez olduğunu belirterek, “Bu dile tahammül edin. Biraz tahammül edin,” şeklinde çağrıda bulundu.
Yaşanan tartışmanın ardından, Miroğlu programı terk etti. Gerginlik ve tartışmaların sonlanmaması, toplumda yeni tartışmalara ve ayrışmalara neden olabileceği endişesini beraberinde getirdi. Öcalan’ın çağrısı ve onun çevresindeki tartışma, toplumda Kürt kimliği, kültürü ve hakları üzerine süregelen tartışmaların yeniden gündeme gelmesine yol açmış durumda. Bu durum, Türkiye’deki farklılıklar ve toplumsal ilişkiler açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilebilir.
NETİCE itibariyle, bu olay Türkiye’nin siyasi gündemindeki hassasiyetleri bir kez daha gözler önüne serdi. PKK liderinin çağrısının ardından, toplumun farklı kesimlerinde oluşan tepkiler ve tartışmalar, ilerleyen günlerde daha fazla gündeme geleceğe benziyor. Demokratik mücadelenin birçok noktada karmaşık ve çetrefilli yüzleri olduğu bir kez daha anlaşıldı.