Suriye’de dün akşam saatlerinde tarihi bir gelişme yaşandı. PKK’nın Suriye kolu olan Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Suriye hükümeti ile önemli bir entegrasyon anlaşmasına imza attı. Bu anlaşma, Suriye’nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların Şam yönetimine bağlanmasını öngörüyor.
Orta Doğu’da büyük yankı uyandıran bu gelişmeye dünyanın tepkisi de ertelenmedi. İngiltere ve Fransa merkezli yayın organlarında, bu anlaşmanın petrol ve doğalgaz sahalarının Şam yönetimine geçişini öngören maddesi öne çıkarıldı. Zira anlaşmanın en dikkat çeken maddelerinden biri, bu kaynakların Suriye yönetimine devrediliyor olmasıydı.
Hali hazırda, Suriye’de petrol sahalarının yüzde 70’inden fazlasına sahip olan terör örgütü, petrol satışı ve kaçakçılığından önemli gelir elde ediyordu. Örneğin, Deyrizor ilinde yer alan Ömer, İzbe, Tenek ve Koniko sahaları ile Haseke ilindeki Süveydiyye ve Rumeylan, PKK/YPG’nin kontrolünde olan en büyük petrol ve gaz sahaları arasında bulunuyor. 2011 yılı itibarıyla, Suriye’de günlük 386 bin varil petrol üretildiği bilgisi Petrol ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın verileri arasında yer almakta.
PKK/YPG, işgal ettiği bölgelerde günlük en az 150 bin varil petrol çıkartıyordu. Ancak terör örgütünün petrol üretimi, yaşadığı teknik altyapı ve lojistik sorunları nedeniyle günlük binlerce varil ham petrolü Irak’ın kuzeyine sevk edip kaçak yollardan satışını gerçekleştirmekteydi. Bu satışlarla teröristlerin, Irak’a taşıdığı petrolü varili 30 dolardan sattığı bildirilmektedir.
Söz konusu örgüt, rejim bölgesine kaçırdığı petrol miktarıyla günlük 2 milyon 450 bin, yıllık ise 894 milyon dolardan fazla bir kazanç elde ediyordu. Böylece, terör örgütünün devrik Esad rejimine ve Irak’ın kuzeyine sattığı petrol hibelerinin yıllık geliri 1,2 milyar doları aşmaktaydı.
Gelişmeler dikkate alındığında, PKK/YPG’nin Suriyelilerin yıllık yaklaşık 2,5 milyar dolarlık petrolünü gasbettiği ortaya çıkıyor. Örgütün, ABD desteği ile bölgeyi DEAŞ’tan 2017 sonlarında ele geçirmesiyle birlikte, 6,5 yıllık bir süre zarfında çok daha büyük bir tutarı kasasına soktuğu gözlemleniyor.
Öte yandan, Türkiye’nin yıllık petrol ihtiyacının yarısını karşılayabilecek kapasiteyle bilinen Kamışlı bölgesinde, binden fazla petrol kuyusu bulunduğu ve bu kuyuların günlük 350 bin varil üretme kapasitesine sahip olduğu tahmin ediliyor. Bu kapsamda, Türkiye’nin enerji ihtiyaçlarıyla Suriye’nin kuzeyindeki petrol kaynakları arasındaki ilişki, uluslararası alanda bir kez daha gündeme gelmiş bulunmaktadır.