Suriye’de, 2013 yılında rejim güçlerinin gerçekleştirdiği saldırılar sonucunda ciddi hasar gören Halep kentindeki Emevi Camisi’nin restorasyon çalışmaları, yaklaşık üç aylık bir süre zarfında tamamlandı. Bu çalışmalar, caminin tarihi ve mimari özelliğini korumak amacıyla büyük bir titizlikle yürütüldü.
Ramazan ayının başlangıcıyla birlikte, restorasyonun sona erdiği bölümde, ilk teravih ve yatsı namazları kılınarak cami, uzun bir aradan sonra ibadete açılmış oldu. Cami avlusu, namaz kılmak isteyenlerle dolup taştı. Bu an, Halep’teki kişiler için duygusal bir an yaşanmasına sebep oldu; birçok insan, uzun süre sonra tekrar ibadet etmenin mutluluğunu hissetti.
Vakıflar Bakanlığı, Emevi Camisi’nin onarımını gerçekleştirirken, var olan hasarların giderilmesi için titiz bir çalışma yürüttü. Camide namaz kılma isteği gösteren şehir sakinlerine yanıt verildiğini dile getiren Hilal, restorasyon ve bakım çalışmalarının tam olarak sona ermesi için sürecin devam ettiğini ifade etti.
Ayrıca, 2016 yılında Halep’ten göç eden Mahmud Azize, şehrin kurtuluşuyla birlikte geri döndüğünü ve 12 yıl aradan sonra Emevi Camisi’nde teravih namazı kıldığını belirtmiştir. Azize, caminin büyük bir kısmının hasar gördüğünü vurgulayarak, restorasyon çalışmalarının ardından tekrar ibadete açıldığını dile getirdi.
Emevi Camisi, Halep’in tarihi sembollerinden biri olarak kabul ediliyor ve İslam mimarisinin önemli eserleri arasında yer alıyor. Yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan bu cami, hem yerel halk hem de ziyaretçiler için tarihi bir değer taşımaktadır.
Tarih boyunca pek çok önemli olaya şahitlik eden Emevi Camisi, sadece bir ibadet yeri olarak değil, aynı zamanda kültürel bir yapı olarak da Halep’in kimliğinin oluşmasında büyük bir rol oynamaktadır. Cami, restorasyon süreciyle birlikte eski parlak günlerine dönme umudunu taşırken, şehirdeki toplumsal birlikteliği ve inançların bir araya gelmesini de sağlamaktadır.
Emevi Camisi’nde yaşanan bu ibadet durumu, sadece caminin yeniden açılmasından kaynaklanmıyor; aynı zamanda Halep’in ve orada yaşayan insanların umut ve dayanışma duygusunu da pekiştiriyor. Sonuç olarak, caminin restorasyonunun bir toplumsal yeniden doğuş simgesi olduğu görülüyor ve bu durum, şehir sakinlerinin inanç ve kültürel miraslarına olan bağlılıklarını bir kez daha ortaya koyuyor.
