İsrail, Ekim 2023 itibarıyla Gazze Şeridi’nde yürüttüğü saldırılarını kesintisiz bir şekilde sürdürmektedir. Bu süreçte yaşananlar, dünya genelinde büyük yankı uyandırmaktadır. Özellikle Filistin Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı açıklamalar, bölgedeki durumun ne denli vahim olduğunu ortaya koymaktadır.
Bakanlık tarafından yapılan son açıklamada, enkaz altından çıkarılan 7 cesedin yanı sıra İsrail ordusunun açtığı ateş sonucunda hayatını kaybeden 2 kişinin daha olduğu belirtildi. Böylece, son 24 saat içinde yeni kayıplar yaşanmıştır. Bu durum, bölgedeki insani krizin boyutlarını gözler önüne sermektedir.
Aynı zamanda, saldırılar sonucu yaralanan 14 Filistinlinin hastanelere kaldırıldığı, yaralı sayısının ise toplamda 111 bin 955’e ulaştığı ifade edilmektedir. Bakanlık, “Kurtarıcılar ulaşamadığı için birçok mağdur hâlâ enkaz altında ve yollarda mahsur durumda” şeklinde açıklama yaparak, durumun ciddiyetini bir kez daha vurgulamıştır.
Ekim 2023’ten bu yana devam eden bu süreçte, toplam can kaybının 48 bin 524’e ulaştığı belirtilmektedir. Bu sayı, devam eden çatışmaların ne denli yıkıcı sonuçlara yol açtığını göstermektedir.
Gazze’de 19 Ocak 2024 tarihinden bu yana yürürlükte olan ateşkes anlaşmasına rağmen, bölgedeki yerel yetkililer, İsrail ordusunun neredeyse her gün ateşkesi ihlal ettiğini bildirmektedir. Bu durum, yapılan ateşkesin kâğıt üzerinde kalmasından öteye geçemediğini ve sivil halkın güvenliğini tehlikeye attığını göstermektedir.
Uluslararası Ceza Mahkemesi, geçen yıl Kasım ayında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında Gazze’de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar sebebiyle tutuklama emri çıkarmıştır. Bu, İsrail’in uluslararası alanda karşılaştığı ciddi hukuki sonuçların bir parçasıdır ve durum, uluslararası toplumda büyük bir endişe yaratmaktadır.
İsrail, gazetelerde sıkça yer alan bu gelişmelerle birlikte, bölgedeki savaşı nedeniyle Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırım davasıyla karşı karşıya bulunmaktadır. Bu davanın sonuçları, sadece bölgedeki siyaseti değil, uluslararası ilişkileri de etkileyecek önemli bir gelişme olacaktır.
Sonuç olarak, Gazze’deki durum, insani bir kriz haline gelmiş olup, bürokratik ve hukuki mücadeleler devam etmektedir. Söz konusu gelişmelerin sürdüğü bu dönemde, tüm tarafların daha fazla kayıptan kaçınarak barışçıl bir çözüm bulması büyük önem arz etmektedir.
