7 Ekim 2023 tarihinden bu yana devam eden İsrail’in Gazze’deki soykırım ve yıkımı, en az 14 bin 944’ü çocuk, 9 bin 849’u kadın olmak üzere 34 bin 735 Filistinlinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Bu saldırılar sırasında yerlerinden edilen 1 milyondan fazla Filistinli, Mısır sınırındaki Refah kentine sığındı. Ancak Hamas ile yapılan arabuluculuk görüşmeleri sonuçsuz kalırken, İsrail’in Refah’a kara saldırı başlatma kararı aldı.
İsrail ordusu, 6 Mayıs’ta Refah’ın doğusundaki mahallelerin boşaltılmasını istedi ve 100 bin Filistinli tekrar yerinden edildi. Hamas lideri İsmail Heniyye, ateşkes anlaşmasına ilişkin önerilerini onayladığını duyururken İsrail ordusu Refah’a kara saldırı başlattı. Saldırılar neticesinde Mısır sınır kapısının Gazze tarafı ele geçirildi. Bu durum, bölgedeki Filistinliler arasında endişeye neden oldu.
İsrail’in Refah’a yönelik saldırılarının genişlemesi ihtimali üzerine, bölge sakinleri daha da geniş kapsamlı saldırılardan korkmaktadır. İsrailli yetkililer önceden Gazze’nin kuzeyine yönelik saldırıların “sınırlı” olacağını iddia etse de bölge sakinleri diğer bölgelerin de hedef alınabileceği endişesini taşımaktadır. Gazze’nin orta kesimlerine ve Han Yunus’a yapılan saldırılar da buna örnek teşkil etmektedir.
Refah’a yapılan kara saldırısının genişlemesi durumunda, 1,5 milyon Filistinlinin sığınacak bir yer bulma imkanı bulunmamaktadır. Şehirde yapılaşmanın olmadığı alanlar hava ve kara saldırıları sonucu harabeye dönüşmüştür. İsrail yetkilileri, halkın Mevasi bölgesi ve Han Yunus’a geçmelerini istemektedir ancak bu bölgelerde altyapı yerle bir olmuştur. Bu nedenle Filistinlilerin Refah’tan ayrılacakları yeni güvenli bir yer bulma şansları oldukça zordur.
İsrail’in Gazze’deki saldırıları ve Refah’ın doğusuna düzenlediği kara saldırı, bölgede yaşayan Filistinlilerin geleceği konusunda büyük belirsizlik yaratmıştır. Endişe içinde bekleyen 1,5 milyon Filistinli, bölgedeki çatışmanın daha da alevleneceği ve başka yerlere gidecek yerlerinin olmadığı gerçeği ile karşı karşıyadır. Bu durum, bölgedeki insanların hayatlarını tehlikeye attığı gibi insani bir krize de yol açmaktadır.
