İsrail’in 19 Ocak 2025’te başlayan ateşkesi ihlali, Gazze Şeridi’nde uzun süredir beklenen barış umutlarını bir kez daha yok etti.
ABD desteğiyle İsrail, kısa sürede saldırılarına geri döndü ve bölgeyi her gün yeni bir sivil hedefle kan gölüne çevirdi.
2 Mart’tan itibaren yardım girişlerinin tamamen durmasıyla birlikte Gazze’deki insani kriz daha da derinleşti.
İNSANİ KRİZ DAHA DA DERİNLEŞİYOR
Sınır kapılarının kapalı kalması, temel ihtiyaçların bölgeye ulaşmasını imkansız hale getirirken, milyonlarca Filistinli açlık, hastalık ve ölüm ile karşı karşıya kaldı.
Bu dramatik durum, Gazze Sağlık Bakan Yardımcısı Yusuf Ebu er-Riş’in açıklamalarıyla bir kez daha gözler önüne serildi.
52 ÇOCUK AÇLIKTAN ÖLDÜ
Yusuf Ebu er-Riş, Gazze’deki insani koşullar ve sağlık durumu hakkında verdiği bilgilere göre, temel ilaçların yüzde 59’u ve tıbbi malzemelerin yüzde 37’si tükendi.
Sınır kapılarının kapalı olduğu Gazze’de, 13 bin hasta ve yaralının sağlık durumu giderek kötüleşiyor.
Çocuklarda yetersiz beslenme ve kansızlığa bağlı ölüm riski arttı. Yetersiz beslenme nedeniyle 52 çocuğun yaşamını yitirdiği, gıdaya erişimin olmaması durumunda ise yeni ölümlerin olabileceği bildirildi.
7 EKİM’DEN SONRA DOĞAN 274 BEBEK ÖLDÜRÜLDÜ
Gazze’de 7 Ekim 2023’ten sonra dünyaya gelen 274 bebeğin, İsrail bombardımanlarında hayatını kaybettiği vurgulandı.
Gazze’deki hastaneler, yaralı ve hastalara tıbbi bakım sağlamaya devam edebilmek için acil oksijen istasyonlarına ihtiyaç duyuyor. Ancak, tıbbi ekipman eksikliği nedeniyle birçok acil müdahale gerçekleştirilemiyor, sağlık hizmetleri yakıt eksikliği nedeniyle kesilme riskiyle karşı karşıya.
HASTALIKLAR YAYILIYOR
Ambulansların ve insani yardım ekiplerinin hedef alınması, yaralıların tahliyesini engelliyor.
Su hatlarının tahrip olması ve artan çevresel riskler, ishal ve cilt hastalıklarının yayılmasına zemin hazırlıyor.
FİLİSTİNLİLER SAĞLIK HAKLARINDAN MAHRUM
Ramallah’taki Filistin Sağlık Bakanlığı, “7 Nisan Dünya Sağlık Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamada, halen milyonlarca Filistinlinin sağlık hakkından mahrum olduğunu vurguladı.
Gazze’deki kadın, çocuk, yaşlı ve hastaların hastane ile ilaç yoksunluğu nedeniyle tedavi olamadıkları ve sağlık çalışanları ile acil yardım ekiplerinin sürekli olarak hedef alındığı bildirildi. Doktorlar, vurulan hastanelerde sınırlı imkanlarla zorlu koşullarda çalışmak zorunda kalıyor.
“LÜKS DEĞİL, DOĞUŞTAN GELEN BİR HAK”
Uluslararası topluma yapılan çağrıda, “Filistinlilerin sağlığı bir lüks değil, uluslararası yasalarla garanti altına alınan ve doğuştan gelen bir haktır. Uluslararası toplumun sorumluluklarını yerine getirmesinin ve halkımızın maruz kaldığı bu sağlık ve insani felakete son vermesinin zamanı gelmiştir.” ifadeleri kullanıldı.