AK Parti Malatya İl Başkanı Ali Bakan, yayımladığı yazılı bir açıklama ile gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
“Cumhurbaşkanımıza ‘cunta başkanı’ diyerek, milletin iradesiyle defalarca seçilmiş bir lideri hedef alan Özgür Özel, artık siyasi çizgisini kaybetmiş ve demokrasiyi CHP’nin bir lütfu olarak algılayacak kadar cüretkâr bir tutum sergilemiştir. Bu tür ifadeler yalnızca nezaketsizlik değil, aynı zamanda halk iradesine yönelik bariz bir hakarettir. Kendisinin, vesayetin bir temsilcisi olduğunu açıkça itiraf ettiğini görmekteyiz.
Özgür Özel’in hatırlaması gereken bir gerçek var: Bu millet, darbeler karşısında asla boyun eğmedi ve vesayet odaklarına asla diz çökmedi. Bugün de seçilmiş Cumhurbaşkanına yönelik saldırılara cevap vermekten kaçınmayacaktır. CHP, uzun yıllardır demokrasinin önüne taş koyan, sandık sonuçlarını kabul etmekte zorlanan ve vesayet ile iktidar arayan bir yapının siyasi temsilcisidir. Özgür Özel’in eylemleri, geçmişte tankların gölgesinde kalan aynı zihniyetin bir devamıdır.
27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat dönemlerinde kimlerle birlikte hareket ettiklerini, kimlerin darbecilere selam durduğunu tarih asla unutmayacaktır. Yargı kararlarını tanımayan, milli kurumlara hakaret eden ve dış güçlerin yardımına bel bağlayan bu zihniyet, milletin değil vesayetin temsilcisidir. Kendi çıkarları doğrultusunda hukuku yorumlayan ve beğenmediği mahkemeleri karalayan bir anlayışın, hukuk, demokrasi ya da meşruiyet dersi verme yetkisi yoktur.
CHP, bugün çeşitli algı operasyonlarıyla yolsuzluklarını örtmeye çalışırken, geçmişteki karanlık dosyalarını unuttuğumuzu düşünmemelidir. Ergun Göknel’in liderliğindeki İSKİ skandalı, CHP’nin belediye yönetimindeki çürümenin açık bir göstergesidir. O dönemde İSKİ’nin başında bulunan kişi de CHP’liydi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi de CHP’nin kontrolündeydi. Bugün geçmişin sorunlarını ve kendi iç çatışmalarını AK Parti’ye yıkmaya çalışanlar, öncelikle kendi sicillerine bir göz atmalıdır.
Özgür Özel’in “yalnız bırakıldık” söylemleri, dış güçlerden yardım ummaları ve kendi gölgelerinden korkmaları, içinde bulundukları zayıf ve yönsüz siyasi durumu gözler önüne sermektedir. CHP’nin başındaki bu kişi, ne kendi koltuğuna meşru bir şekilde oturmuştur ne de sarf ettiği sözlerin sorumluluğunu taşıyacak olgunluğa sahiptir.
Biz, ne vesayetten emir aldık ne de dışardan icazet bekledik. Gücümüzü yalnızca milletten aldık. Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan her tür saldırı, doğrudan Türkiye’nin istiklaline yönelmiştir. Artık eski Türkiye yok. Milletin karşısında değil, önünde yürüyen bir lider var. Bugün söz, karar ve iktidar millettedir. Ve bu millet, kendisine ihanet edenlere ve milli iradeye dil uzatanlara asla müsamaha göstermeyecektir.”
