İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, tutuklanarak İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu dahil olmak üzere birçok zanlıya yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasını sürdürüyor. Soruşturma, zanlıların “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” gibi suçlarla ilişkilendirilmesi üzerine şekilleniyor.
“BU SÜTRE İŞLERİNİ FAHİŞ FİYATA YAPARAK ÇOK CİDDİ GELİR ELDE ETTİ”
Soruşturma çerçevesinde tanıklık yapan Ö.K., uzun yıllardır inşaat, hafriyat ve madencilik sektörlerinde çalıştığını ifade etti.
Tanık Ö.K., konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
“İstanbul’da yaklaşık 6 yıl önce, hafriyat döküm işleri tamamen Murat Gülibrahimoğlu isimli şahsın kontrolüne geçti. Bu tekel durumundan kaynaklı olarak fahiş fiyatlar talep edilmekte, halk mağdur edilmektedir. Bu şahsa özel olarak sütre yaptırma işi İSFALT tarafından verildi. Sütre işlerini aşırı fiyatlarla yaparak önemli bir gelir sağlamıştır. Devam eden sütreyle çevirme işlemleri için Murat Gülibrahimoğlu’na döküm izni verilmiş ve bu süreçte belediyenin kontrolünde olması gereken döküm sahalarının yönetimi tamamen ona devredilmiştir.”
“NAYLON FATURA TEKNİĞİ İLE DIŞARIYA ÇIKARTILMAKTADIR”
Döküm ve hafriyat işlerinin daha önce belediye bünyesinde olduğunu dile getiren Ö.K., şu şekilde devam etti:
“Hafriyat gelirleri belediyenin hesabına yatıyordu, ancak şimdi tüm ödemeler bu şahsın hesabına aktarılmakta. İncelemeler sonucunda görülecektir ki, paraların dışarıya çıkartılması naylon fatura tekniği ile gerçekleştirilmektedir. Boş bir şirket, bu yöntemle dolandırıcılık yaparak hem vergi kaçırmakta hem de Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz’a nakit akışı sağlamaktadır. Murat Gülibrahimoğlu, mart ayının başında yurtdışına gitmiş olup işlerine devam etmektedir.”
“BU KAYIP SADECE BELEDİYENİN DEĞİL, TÜM İSTANBULLULARIN KAYBIDIR”
Ö.K., Gülibrahimoğlu’nun orman alanlarını işgal ederek taş kırma işlemleri gerçekleştirdiğini öne sürerek şu ifadelere yer verdi:
“Bu tekel durumunun sonuçları, İstanbul’da birçok kişinin mağduriyetine yol açmaktadır. Belediye iştiraklerinden iş alan firmalar, bu firmadan mıcır almak zorunda kalıyor. Çiftalan’daki kum ocağında da birçok usulsüz işlem yapılmaktadır. Bu duruma belediyenin göz yumması ve Fatih Keleş ile Tuncay Yılmaz üzerinden menfaat sağlanması dikkat çekmektedir. İBB’nin uzun yıllar boyunca önemli gelir kaynaklarından biri olan bu alanın bir şahsa devredilmesi ile birlikte belediyenin gelirlerinde yaklaşık 1,5 milyar liralık bir aylık kayba yol açıldığı belirtilmektedir. Bu kayıp yalnızca belediyeyi değil, tüm İstanbulluları etkilemektedir.”