Almanya, Rusya’dan gelen tehditler doğrultusunda savunma politikalarını köklü bir şekilde yeniden şekillendiriyor.
Silahlı Kuvvetler’e yapılan 100 milyar euro tutarındaki yatırım sonrası, özellikle personel açığı Türkiye gibi stratejik konularda endişelere sebep oluyor.
2011 yılında sona erdirilen zorunlu askerlik uygulaması, gönüllü başvuruların yetersiz kalması durumunda tekrar gündeme gelebilir.
ZORUNLU ASKERLİK TEKRAR GÜNDEMDE
Rusya ile artan gerilim, Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius’un askeriyedeki iyileştirme çabalarına ağırlık vermesine neden oldu. Pistorius, Bundestag’da savunma sanayinin geleceğiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
“ŞİMDİLİK GÖNÜLLÜLÜĞE DAYANAN HİZMETE ODAKLANDIK”
Pistorius, “Gönüllülüğe dayalı bir hizmet üzerine odaklandık. Ancak özellikle ‘şimdilik’ ifadesini bilinçli kullandım. Gerekirse zorunlu hizmete geçebiliriz” açıklamasında bulundu.
MASADA İSVEÇ MODELİ ASKERLİK VAR
N-tv’nin haberine göre, Sosyal Demokrat Parti ile Hristiyan Demokratlar arasında yapılan koalisyon anlaşmasında, gönüllülük esasına dayanan fakat gerektiğinde zorunlu hizmetin devreye girebileceği “İsveç modeli” üzerinde mutabakat sağlandı.
Bu hibrit yaklaşım, gönüllü başvuruları artırmayı ve yetersizlik durumunda seçici zorunlu askerliği devreye almaya yönelik bir çaba olarak öne çıkıyor.
HEDEF: 2031’E KADAR 200 BİN ASKER
Almanya, 2031 yılına kadar aktif asker sayısını 180 binden 200 binin üzerine çıkarmayı amaçlıyor.
Pistorius, 2025’in ilk çeyreğinde askere başvuruların yüzde 20 oranında arttığını kaydetse de, 2023’te orduya katılımda yaşanan yüzde 7’lik düşüş, bu hedeflerin sürdürülebilirliği ile ilgili bazı belirsizlikler oluşturdu.
Ülkenin 2031’e kadar aktif asker sayısını artırma hedefi belirginliğini koruyor.
ALMANYA “GRİ BÖLGEDE”
Diğer yandan, Almanya’nın Ukrayna’ya ağır silahlar göndererek destek vermesine rağmen doğrudan çatışmalara katılmadığı savunuluyor. Genelkurmay Başkanı Carsten Breuer, ülkesinin “tam kapsamlı bir savaş ile mutlak barış arasında gri bir bölgede” yer aldığını ifade etti. Savunma Bakanı Pistorius ise ocak ayında yaptığı bir açıklamada, Rusya’nın 2029 veya 2030 yılında NATO’ya karşı “teorik bir saldırı” hazırlığında olabileceği iddiasında bulundu.
Moskova, bu iddiaları yalanlayarak NATO ülkelerine yönelik herhangi bir saldırı planının olmadığını öne sürdü. Almanya’nın Ukrayna’ya Taurus seyir füzeleri göndermeye yönelik hazırlığı ise Rusya tarafından “tehlikeli bir tırmanış” olarak nitelendirildi. Bu adımın, Berlin’in savaşa fiilen katılması anlamına geleceği endişeleri de dile getirildi.
