Türkiye’nin terörsüz olma hedefi doğrultusunda önemli adımlar atan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terör örgütü PKK’nın silah bırakmasının ardından yapıcı ve kapsayıcı mesajlarına devam etmektedir.
Bahçeli’nin açıklamalarından bazıları şu şekildedir:
Bölücü terör örgütü PKK, 12 Mayıs 2025 tarihinde silah bırakma ve örgütsel fesih kararı alarak, son derece hassas ve sabır gerektiren yeni bir aşamaya geçildiğini belirtmiştir.
HERKES, SORUMLU BİR DİL KULLANMALI
Provokasyonlara karşı uyanık olunması ve sudan sebeplerle alınganlıklar yaratılmasına izin verilmemesi gerektiği vurgulanmıştır. Sorumlu bir dil kullanılması, siyasi ve ideolojik çıkar hesaplarından uzak durulması hayati bir önem taşımakta ve sağduyu ile aklıselimin korunması gerektiği ifade edilmiştir.
ARTIK TERÖRLE ANILAN HÜZÜNLÜ MANŞETLER OLMAYACAK
Gelinen bu noktada Türkiye, terörle anılan ve hüzünlü manşetlerle akıllarda kalan bir ülke olmaktan çıkacaktır. Terörsüz Türkiye, hukukun üstünlüğünü esas alan, eşit hak ve yükümlülüklerin geçerli olduğu kapsayıcı ve demokrasiye sahip bir ülke tanımıyla öne çıkacaktır.
TÜRKİYE VE BÖLGE ÜLKELERİ ADINA ÇOK HAYIRLI GELİŞMELER
Türkiye Cumhuriyeti, bölücü terör sorununu gündeminden silmekle kalmayacak, aynı zamanda 27 Şubat İmralı çağrısı ile başlayan süreçle birlikte önemli adımlar atılmıştır. PYD/YPG’nin silahlarının Suriye Arap Cumhuriyeti’ne teslim edilmesi ve 12 Mayıs’ta PKK’nın silah bırakma işlemi, hem Türkiye hem de bölge ülkeleri için hayırlı gelişmeler olmuştur.
Bahçeli’nin tüm mesajı ise şöyledir:
DEVLET VE MİLLET HARİCİ SİSTEM ÖNERİLERİ ABESTİR
Doğru bakıldığında, geçmiş deneyimlerin gelecekteki karanlık noktaları aydınlatacağına dikkat çekmek gerekmektedir. Zamanın ileriye doğru akması, geçmişin zorluklarını anlamayı zorunlu kılmaktadır.
Millet olmayı başaran toplumlar, tarihsel zorluklar karşısında sadece ayakta kalmakla yetinmemiş, aynı zamanda akıl, ahlak ve cesaret ile mücadele etmişlerdir.
Milletleşme, en yüce insanlık düzeyidir. Bu seviyeden uzak olanların önerileri, sadece bir aldatmaca niteliğinde olacaktır.
Türk milleti, etnik kalıntıların zoraki bir araya gelmesi veya parçalı yapı ile tanımlanamayacak kadar büyük ve güçlüdür.
Devlet ve millet dışındaki önerilerin tartışılması, bunların ciddiye alınması abes bir durumdur.
PAPAZA KIZIP ORUÇ BOZULMAZ
Türkiye, milli irade ve yönetim gücü ile terörün bertarafı konusunda kararlılıkla yol almaktadır. Bu bağlamda, terörizmi müzakere etme anlayışı kesinlikle mevcut değildir.
BARIŞ, TEK KANATLI KUŞ DEĞİLDİR
Gerçekçi ve sürdürülebilir barış, gönüller ve fikirler arasında kurulmalıdır. Bu süreç, toplumun tamamının özverisine ve dayanışmasına bağlıdır.
Türk milleti, doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle terörsüz Türkiye hedefini heyecanla karşılamaktadır.
Terörsüz Türkiye, daha işlek bir hukuk anlayışının, eşit hak ve yükümlülüklerin geçerli olduğu, demokratik ve ekonomik olarak güçlü bir ülke olmayı vaat etmektedir.
7 MADDELİ “MİLLİ BİRLİK VE DAYANIŞMA KOMİSYONU”
Bu hedefin kalıcı başarıya ulaşması için “terörsüz Türkiye” stratejisinin toplumun her kesiminin katılımını gerektirir. Anayasa çerçevesinde, TBMM’de bir komisyon kurmak uygun bir adım olarak değerlendirilmektedir.
TBMM Başkanı’nın çağrısıyla “Yeni Yüzyılın Terörsüz Türkiye Stratejisi; Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu” kurulması önerisi öne çıkmaktadır.
Komisyonda geniş bir katılımla, 16 siyasi partinin temsilcileri yer almalı ve 100 üyeden oluşmalıdır. Her partinin en az bir üye ile temsil edilmesi sağlanmalıdır.
Ayrıca, komisyona çalışmalarda yer alacak her partinin iki alan uzmanı görevlendirmesi teşvik edilmelidir. Komisyon kendi işleyiş kurallarını belirleyebilir ve TBMM Başkanı komisyona başkanlık etmelidir.
AL TYRKGAN ARTIK YENİ İKLİM DOĞUYOR
Türkiye, uluslararası ilişkilerde saha genişleterek terörün etkisini ortadan kaldırmayı hedeflemektedir. Barış ve huzur merkezi olma çabası, gelecekteki nesiller için büyük bir sorumluluktur.
Türkiye Cumhuriyeti, bölücü terör sorununu gündeminden çıkaracak ve kalıcılığı sağlayacaktır.
GEÇİLMEZ YOLUN BAŞINDAYIZ
Bölgesel ve uluslararası ortamdaki değişikliklerle birlikte Türkiye, kararlı adımlar atarak yoluna devam edecektir. 27 Şubat’ta İmralı çağrısı ile başlayan bu sürecin hayati önemi büyüktür.
Okyanusun ötesinden gelen tüm tehditler karşısında milletimizin bir arada durması gerekmektedir.
BİN YILDIR BİRİZ, BERABERİZ VE KARDEŞİZ
Türk milleti bin yıldır bir arada yaşamaktadır. Emperyalist oyunlar milletimizin kardeşliğini bozamayacaktır. Geçmişten ders alınarak bugün birlik içinde hareket edilmeli, gelecek nesillere daha güçlü bir Türkiye bırakılmalıdır.
TARİHTEN DERS ALMAYANLARIN SONU VAHİM OLUR
19 Mayıs 1919’un anlamı, Türk milletinin bağımsızlık arzusunu ortaya koyan bir tarihsel anıdır. Bu tarih, yeni bir devletin kuruluşunun ilk adımıdır. Tarih bilinciyle hareket edildiğinde, milletin birliği ve bütünlüğü korunacaktır.
TÜRK MİLLETİNİN İSTİKAL VE İSTİKBALİ CAN PAHASINA KORUNACAKTIR
19 Mayıs’ın ruhu, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesini simgeler. Geçmişin ve şehitlerin hatırası altında, çağdaş bir Türkiye oluşturma iradesi süreklilik arz edecektir.
Türk gençliğinin ve milletinin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı içtenlikle kutluyorum.
