İngiltere, Fransa ve Kanada’nın öncülüğünde, pek çok Avrupa ülkesinin de desteklediği bir açıklama yayımlandı.
Söz konusu açıklamada, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği saldırıların genişletilmesine sert şekilde tepki gösterildi.
“İSRAİL HÜKÜMETİ GAZZE’DEKİ ASKERİ OPERASYONLARINI DERHAL DURDURMALI”
Açıklamada, “Gazze’deki insani durum kabul edilemez seviyede.” ifadesine yer verilerek, İsrail’in Gazze’ye bazı insani yardımların girişine izin vermesinin yeterli olmadığı vurgulandı.
Ayrıca, “İsrail hükümetini Gazze’deki askeri operasyonlarını derhal durdurmaya ve Gazze’ye insani yardım girişine izin vermeye çağırıyoruz.” denildi.
Açıklamada, esirlerin salıverilmesi talebine de yer verildi. Bununla birlikte, İsrail hükümetinin Gazze’deki sivillere yönelik insani yardımları engellemesinin uluslararası insancıl hukuku ihlal riski taşıdığı belirtildi.
İsrail hükümet yetkililerinin Gazze halkını yerinden etme hedefli kullandığı ifadeler ise “İsrail hükümeti üyelerinin kullandığı nefret dilini kınıyoruz.” şeklinde eleştirildi. Zorla yerinden etmenin uluslararası insancıl hukuku ihlal ettiğine de dikkat çekildi.
“İSRAİL ENGELLERİ KALDIRMAZSA SOMUT ADIMLAR ATACAĞIZ”
Açıklamada, İsrail’in “kendisini savunma hakkına” verilen destek yinelenirken, “Ancak bu tırmanış tamamen orantısız. Netanyahu hükümeti korkunç eylemlerini sürdürürken durup izleyemeyiz. Eğer İsrail yeni askeri operasyonlarını durdurmaz ve insani yardıma koyduğu engelleri kaldırmazsa, buna karşı daha somut adımlar atacağız.” ifadelerine yer verildi.
İsraillilerin Batı Şeria’daki Filistin topraklarını gasbetmesine de değinilen açıklamada, “Batı Şeria’daki yerleşim yerlerinin genişletilmesine yönelik her türlü girişime karşıyız. İsrail, yasa dışı olan ve Filistin devletinin yaşayabilmesini zorlaştıran bu yerleşim yerlerini durdurmalı.” vurgusu yapıldı. Ayrıca, bu konuda daha fazla adım atmaktan ve yaptırımlar uygulamaktan kaçınılmaması gerektiği ifade edildi.
Açıklamada, ABD, Katar ve Mısır’ın ateşkes çabalarına destek verildi ve ateşkes ile esirlerin salıverilmesinin, sivillerin yaşadığı acıları sona erdirmek ve uzun vadeli siyasi çözüm sağlamak için en önemli adımlar olduğuna dikkat çekildi.
Arap ülkelerinin Gazze’nin geleceği için öngördüğü plan doğrultusunda çalışmaya devam edeceğini belirten İngiltere, Fransa ve Kanada, “İki devletli çözüme katkı sağlayacak Filistin devletini tanımaya ve bu konuda çalışmaya hazırız.” ifadesini kullandı.
AB YETKİLİLERİ VE 22 ÜLKE DIŞİŞLERİ BAKANINDAN “İNSANİ YARDIMLAR SİYASALLAŞMASIN” MESAJI
Londra’da gerçekleştirilen İngiltere-Avrupa Birliği (AB) Zirvesi sonrası, bazı AB ülkeleri ile İngiltere, Avustralya, Kanada, Japonya ve Yeni Zelanda’nın imzasını taşıyan açıklamada, “Gazze açlıkla karşı karşıya. Gazze halkı acilen ihtiyaç duyduğu yardımı almalı.” ifadesi kullanıldı.
Aynı zamanda, İsrail’in Gazze’ye yardım girişini engellemesinden önce insani yardıyoruz denilerek bu duruma dikkat çekildi. “İsrail güvenlik kabinesi, Birleşmiş Milletler (BM) ve insani yardım partnerlerimizin desteklemeyeceği yeni bir Gazze’ye yardım modelini onayladı. (BM ve insani yardım aktörleri), insani ilkelere saygı göstermeyen hiçbir düzenlemeye katılmayacaklarını net bir şekilde belirttiler.” denildi.
BM’nin bu plan konusundaki endişeleri de vurgulanarak, “Bu model, yardımdan yararlananları ve yardım çalışanlarını riske atarken, BM ile güvenilir ortaklarımızın rolünü ve bağımsızlığını zedeliyor. İnsani yardımı politik ve askeri hedeflere bağlamak yanlıştır. İnsani yardım hiçbir zaman siyasallaştırılmamalı, Filistin toprakları daraltılmamalı veya demografik bir değişikliğe tabi tutulmamalıdır.” ifadeleri kullanıldı.
İmzacı ülkeler, İsrail hükümetini Gazze’ye yardımların tam olarak girişine izin vermeye çağırdı ve gerekli desteği sağlama sözünü yineledi. Ayrıca, ateşkes şartlarına dönmenin ve iki devletli çözüm için çalışmanın bölgeye barış ve güvenlik getireceği vurgulandı.
Açıklamada, Avustralya, Kanada, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, İzlanda, İrlanda, İtalya, Japonya, Litvanya, Letonya, Lüksemburg, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, Portekiz, Slovenya, İspanya, İsveç ve İngiltere Dışişleri Bakanları ile AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı, AB Hazırlıklılık, Kriz Yönetimi ve Eşitlik Komiseri ve AB Akdeniz Komiserinin imzaları yer aldı.
