Fransa’da başörtüsü konusundaki tartışmalar devam ediyor…
Yüksek düzeyde İslamofobi’nin yaşandığı bu ülkede, başörtüsüne yönelik kısıtlamalara bir de yaş sınırı önerisi ekleniyor.
Emmanuel Macron’un partisinin, Rönesans, bu konuda dikkat çekici bir öneriyle gündeme geldi.
15 YAŞ ALTINA BAŞÖRTÜ YASAĞI
Parti, 15 yaş altındaki kız çocuklarına kamu alanında başörtüsü takmayı yasaklamayı önerdi.
Rönesans Partisi’nin lideri Gabriel Attal, Le Parisien gazetesine yaptığı açıklamada, küçük yaşta başörtüsü takmanın “cinsiyet eşitliğine zarar verdiğini” öne sürdü. Çocukların korunması adına böyle bir yasağın zorunlu olduğunu ifade etti.
ÇOCUĞUNA BAŞÖRTÜ TAKTIRAN EBEVEYNE CEZA
Attal, ayrıca ebeveynlerin çocuklarına başörtüsü takmayı zorlaması durumunda cezai yaptırımlar uygulanmasını da önerdi; bu durumda başörtüsü dayatması bir suç olarak kabul edilecek.
“180 DERECE DÖNDÜ”
Bu öneri, hem sol çevrelerden hem de aşırı sağdan sert tepkilerle karşılandı. Sosyalist Partili milletvekili Jérôme Guedj, Attal’ı “Fransız laikliğini Müslümanlara karşı bir silah haline getirmekle” itham etti. Ulusal Birlik Partisi lideri Jordan Bardella ise Attal’ın bu önerileri daha önce keskin bir dille eleştirdiğini hatırlatarak, “180 derecelik bir dönüş” yaptığını ileri sürdü.
Bardella, sosyal medya üzerinden 2022’de Attal’ın Marine Le Pen’i “başörtüsü takan kadınları polis zoruyla susturmaya çalışmakla” suçladığı televizyon programının kaydını paylaşarak ikiyüzlülük eleştirisi yöneltti.
“5 YAŞINDAKİ KIZIN BAŞÖRTÜ TAKMASI ÖZGÜR BİR TERCİH DEĞİLDİR”
Gabriel Attal, kendisine yöneltilen çelişki iddialarını reddetti. Başörtüsünü bilinçli olarak giyen yetişkin kadınların tercihine saygı gösterdiğini vurgulayan Attal, “Ancak 5-6 yaşındaki bir kız çocuğunun başörtüsü takması özgür bir tercih olamaz” dedi.
“MÜSLÜMAN KARDEŞLER HAREKETİ, CUMHURİYET KURUMLARINI ZAYIFLATABİLİR”
Yasa önerisi, Cumhurbaşkanı Macron’un geçen yıl hazırlatmasıyla gündeme gelen Müslüman Kardeşler raporuyla aynı zaman diliminde yeniden tartışılmaya başlandı. Elysée Sarayı, raporun “ciddi bulgular” içerdiğini belirtti.
Söz konusu raporda, Müslüman Kardeşler hareketinin Fransa’daki toplumsal yapıyı ve cumhuriyet kurumlarını zayıflatabileceğine dair değerlendirmelere yer verildi. Bu yapılanmanın, belediyeler, okullar, yardım kuruluşları ve spor kulüpleri gibi alanlarda tabandan gelen bir tehdit oluşturduğu ifade ediliyor. Raporda, özellikle küçük yaştaki kız çocuklarının başörtüsü takma durumuna dikkat çekiliyor.
Özellikle Nièvre bölgesindeki bir çocuk eğlence merkezinde, 5-6 yaşındaki kızların başörtüsü taktığına dair gözlemlere vurgu yapılıyor. Bu durum, “endemi bir kriz olmasa da ülkede görülen belirgin bir durum” olarak tanımlanıyor.
FRANSA’DA MEVCUT YASAL ÇERÇEVE
Fransa’da 2004 yılından bu yana kamu okullarında dini sembollerin, başörtüsü dahil, taşınması yasak. Ayrıca, devlet dairelerinde çalışanlar da dini sembol kullanamamaktadır. Gabriel Attal, Milli Eğitim Bakanlığı döneminde 2023 yılında okullarda Müslüman kadınların geleneksel kıyafeti olan abayanın yasaklanmasını da sağlamıştı.
Attal’ın önerdiği yeni suç tanımı, halihazırda Fransız ceza hukukunda yer almakta. 2010 yılında yapılan yasal düzenlemeye göre, dinî gerekçelerle bir kişinin yüzünü örtmesini zorlayan kişiler, bir yıl hapis ve 30 bin avro para cezasıyla karşılaşabiliyor; mağdur çocuk olduğunda ise bu cezalar iki yıl hapis ve 60 bin avroya kadar artırılıyor.