NASA, Ay’ın karanlık yüzüne dev bir radyo teleskobu inşa etme hedefini gerçekleştirmek amacıyla çalışmalarını hızlandırıyor.
Ay Krateri Radyo Teleskobu (LCRT) olarak adlandırılan bu iddialı proje, Dünya’daki gözlemevlerinde karşılaşılan radyo parazitlerinden uzak, eşsiz bir ortamda bilimsel araştırmalar yapmayı amaçlıyor. Özellikle Starlink gibi uydu sistemlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte artan radyo parazitleri, bu projeye duyulan ihtiyacı daha da artırdı.
AY’IN KARANLIK YÜZÜNÜN AVANTAJLARI
Ay’ın arka yüzü, Dünya’daki gözlemevlerine etki eden radyo gürültüsünden ve ışık kirliliğinden doğal olarak korunmuş bir alandır.
Bu özellik, evrenin en eski dönemlerinden gelen zayıf sinyallerin tespit edilmesi açısından ideal bir yer olmasını sağlıyor. Özellikle son yıllarda artan uydu fırlatmaları, Dünya’nın yörüngesindeki radyo frekansı kirliliğini artırarak karasal radyo astronomisini daha da zor hale getiriyor.
Bu durum, Ay’ın karanlık yüzünü astronomi için son derece hassas araştırmalar yapmak üzere bir son sığınak haline getiriyor.
LCRT, Dünya atmosferinin engellediği ultra uzun radyo dalgalarını inceleyerek astronomide devrim yaratmayı hedefliyor.
Bu dalgalar, evrenin “kozmik karanlık çağları” olarak bilinen dönemini, yani ilk yıldızların oluşumundan önceki süreyi araştırmak için kritik bir öneme sahip.
NASA Jet Propulsion Laboratuvarı’ndan bir ekip tarafından geliştirilen LCRT projesi, şu anda Kaliforniya’da test edilen bir prototip aşamasında yer alıyor.
Eğer bu proje başarılı olursa, önümüzdeki on yıl içinde “tam teşekküllü bir göreve” dönüşmesi ve 2030’larda devreye girmesi bekleniyor.
Ancak, projenin karşı karşıya olduğu en büyük zorluklardan biri maliyet meselesi. Son hesaplamalara göre, bu dev Ay teleskobunun inşasının yaklaşık 2,6 milyar dolara mal olacağı belirtiliyor.
