Nijer, Fransa’dan sonra ABD’yi de topraklarından çıkarma kararı alarak, 12 yıl önce imzalanan askeri işbirliği anlaşmasını feshetti. Bu durum, ABD’nin Nijer’deki askerlerini eylül ortasına kadar ülkeden çekme kararı almasına neden oldu. Nijer’deki darbe sonrasında ise yeni yönetim, Rusya ve İran ile yakın ilişkiler kurmaya başladı, bu da ABD’nin rahatsız olmasına sebep oldu.
Nijer yönetimi, askeri işbirliği anlaşmasını feshettikten sonra ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Kurt Campbell ile görüşerek askerlerin çekilmesi konusunda anlaşmaya vardı. Geçtiğimiz hafta, ABD’den bir heyet Nijer’e giderek çekilme sürecini detaylandırmak üzere Nijerli yetkililerle görüştü. Anlaşmaya göre, ABD askerleri en geç 15 Eylül’e kadar ülkeden tamamen çekilmiş olacak.
Nijer’de yaşanan bu gelişmelerin ardında Nijer ile Rusya ve İran arasındaki yakınlaşma süreci yer alıyor. Nijer darbesinin ardından Fransa ile askeri ilişkilerini koparan ancak ABD ile diyalogunu sürdüren yeni yönetim, Rusya ve İran ile ilişkilerini güçlendirmeye başladı. ABD, Nijer’in İran ve Rusya ile yakınlaşmasından rahatsızlık duyuyordu ve bu durum AFRICOM heyetinin Nijer ziyaretinde dile getirildi.
Nijer’de bulunan Niger 201 isimli İHA üssü, ABD’nin Sahel’deki ana istihbarat ve gözetleme merkezi konumunda. ABD’nin en büyük ve en pahalı İHA üssü olarak kabul edilen Niger 201’in inşaatı ve finansmanı ABD’ye, mülkiyeti ise Nijer ordusuna ait. ABD, yılda 30 milyon dolar harcayarak Niger 201 üssünü işletiyor ve İHA operasyonlarını buradan yönetiyor.
ABD’nin Nijer’e askeri müdahalesi, bölgedeki siyasi ve askeri dengeleri değiştirebilecek nitelikte. Nijer’in Rusya ve İran ile yakınlaşması, bölgedeki güç dengelerini etkileyebilir ve ABD’nin bu duruma tepkisi belirleyici olabilir. Ancak, ABD’nin Nijer’deki askeri varlığını geri çekmesi, ülkedeki siyasi gerginliği azaltabilir ve bölgedeki istikrarı destekleyebilir. Bu süreç, Afrika’daki ABD varlığı ve etkisini de yeniden şekillendirebilir.
