Avusturya’da oldukça dikkat çekici bir tıp skandalı meydana geldi.
Vorarlberg eyaletindeki Türk kökenli bir ailede, üç kız çocuğundan en küçüğü, ailesi ile genetik bağları hakkında şüpheler uyandıran farklılıklar fark etti ve DNA testi yaptırmaya karar verdi.
Yapılan testin sonuçları ise fazlasıyla şaşırtıcıydı.
3 KIZIN DA DNA’SI BABAYA UYMADI
Genç kız, babasıyla hiçbir kan bağı bulunmadığını öğrenince büyük bir şok yaşadı.
Bu durumu ailesiyle paylaştıktan sonra, paniğe kapılan anne diğer iki kızına da DNA testi yaptırma gereği hissetti.
Sonuçlar, diğer kızların da sandıkları kişinin biyolojik babaları olmadığı gerçeğiyle yüzleşmelerine neden oldu.
FARKLI KİŞİLERİN SPERMLERİNİ ENJEKTE ETTİ
Tiroler Tageszeitung gazetesinin haberine göre, 1990’lı yıllarda Steiermark’ta bebek sahibi olabilmek için tedavi gören çiftin doktoru, soru işaretlerini en çok artıran kişi olarak öne çıkıyor.
İddialara göre, doktor kadına 14 farklı seansta, bilgilendirilmeden ve onayı olmadan yabancı bir donörün spermini enjekte etti.
Kadın, yalnızca doğurganlığı artırmak için ilaç uygulaması yapıldığını düşünerek, doğal yöntemlerle hamile kalacağını sanıyordu. Ancak sonuç olarak bu yöntemle üç kızı dünyaya geldi.
BİYOLOJİK BABA SPERMİNİN KULLANILDIĞINDAN HABERSİZ
Genç kız, DNA veri tabanları aracılığıyla biyolojik babasını bulmayı başardı.
Şok edici bir ayrıntı ise, biyolojik babanın, 1990’larda sadece hormon testi yaptırmak için başvurduğu doktordan sperminin izinsiz bir biçimde saklanıp kullanıldığına dair hiçbir bilgiye sahip olmadı.
HEPSİNİN BABASI FARKLI KİŞİ
Diğer bir dikkat çekici noktaysa, bu üç kızın biyolojik babalarının birbirinden farklı olduğuydu.
Doktorun her seferde farklı bir donör kullanması nedeniyle, kızların her birinin babası farklı kişiler çıktı.
TAZMİNAT DAVASI AÇILDI
Şüpheli doktorun, hastane kayıtlarını “su baskını” veya “taşınma sırasında kayıp” gibi bahanelerle ortadan kaldırmaya çalıştığı ileri sürüldü. Ayrıca aynı doktorun başka bir hastaya da benzer uygulamalar yaptığına dair bulguların olduğu ifade edildi.
Aile, doktor hakkında Graz Savcılığı’na ağır dolandırıcılık suçlaması ile şikayette bulundu ve sivil mahkemede tazminat davası açtı. Ancak ailenin avukatına göre, ailenin asıl amacı maddi kazanç elde etmek değil, gerçeğin açığa çıkmasını sağlamak ve başka mağdurların da seslerini duyurabilmesi.
