UNRWA Planlama Direktörü Sam Rose, Gazze Şeridi’nde yarım milyondan fazla öğrencinin 7 Ekim 2023’ten beri İsrail’in saldırıları nedeniyle eğitimden mahrum kaldığını ifade etti. Bu durumun korkunç ve üzücü olduğunu belirten Rose, çatışmaların genç neslin geleceğini tehdit ettiğini vurguladı. Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Planlama Direktörü Sam Rose, Katar merkezli Al Jazeera English’e yaptığı açıklamada, Gazze genelinde 39 bin lise öğrencisinin eğitim haklarından mahrum kaldığını ve bu durumun çok üzücü olduğunu dile getirdi. Gazze’de yaklaşık 40 bin lise öğrencisinin üniversite sınavlarına dahi giremediği belirtilirken, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları sonucu binlerce kişinin hayatını kaybettiği ve yaralandığı bilgisi verildi.
İsrail’in 7 Ekim 2023’ten beri Gazze’ye düzenlediği saldırılar sonucunda en az 15 bin 694’ü çocuk ve 10 bin 279’u kadın olmak üzere 37 bin 551 Filistinlinin hayatını kaybettiği açıklandı. Saldırılarda sivillerin yanı sıra hastaneler ve okulların da hedef alındığı ve ciddi bir insan kaybının yaşandığı belirtildi. Savaşın başladığı tarihten bu yana İsrail ordusunun da 311’i karadan olmak üzere 662 askerinin hayatını kaybettiği bilgisi verilirken, çatışmaların insani boyutu da ön plana çıkarıldı.
24 Kasım 2023 tarihinde başlayan ve sonra 3 gün uzatılan “insani ara” sürecinde 81 İsrailli ve 240 Filistinli esirin serbest bırakıldığı ancak binlerce Filistinlinin halen hapsedildiği ifade edildi. İsrail’in sadece Gazze’ye değil, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’e de saldırılar düzenlediği ve toplamda 553 Filistinlinin hayatını kaybettiği belirtildi. Filistin hükümetinin de yaşanan olaylar nedeniyle uluslararası toplumu ve insan hakları savunucularını harekete geçmeye çağırdığı bilgisi paylaşıldı.
Sonuç olarak, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları sonucunda yüzbinlerce kişinin hayatını kaybettiği, binlercesinin yaralandığı ve milyonlarca insanın eğitim ve diğer temel haklarından mahrum kaldığı vurgulandı. Bu durumun acilen sonlandırılması ve barışçıl çözümlerin bulunması gerektiği belirtilirken, uluslararası toplumun bu konuda daha etkin adımlar atması gerektiği ifade edildi.
