İsrail işgali altında bulunan Batı Şeria’nın El Halil kentinde toplanan Filistinliler, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’ye karşı düzenlenen suikast sonrasında protesto gösterileri düzenledi. Göstericiler, Haniye’nin fotoğraflarını taşıyarak “Rahat uyu şehit, mücadeleye devam edeceğiz” ve “Hepimiz Gazze’yiz, İsrail’i tanımayacağız” sloganları attı. Birçok ülkede tepkilere yol açan suikast, Filistinliler arasında büyük bir öfkeye neden oldu.
Protesto gösterisinde, İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinli mahkumların fotoğraflarını taşıyan göstericiler, İsrail’in mahkumlar üzerindeki ağır politikalarını kınadılar. Filistin bayraklarıyla yürüyen kalabalık, “Mahkumlar serbest kalmadan barış ve istikrar imkansız” yazılı pankartlar açarak, mahkumların derhal serbest bırakılması çağrısında bulundular. Filistinliler, Filistin’de 3 Ağustos tarihinin, İsrail hapishanelerindeki Filistinli mahkumları desteklemek için ulusal bir gün olarak kabul edildiğini hatırlattılar.
Protesto gösterilerinde suikast olayının etkisiyle Filistinli gençler arasında öfke ve sıkıntı hissedildi. Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin hedef alındığı bu saldırı, Filistin halkının birlik ve dayanışma içinde olduğunu bir kez daha gösterdi. Protesto gösterilerinde, Filistinlilerin sadece Haniye’nin suikastını kınamakla kalmadığı, aynı zamanda İsrail’in Filistinli mahkumlar üzerindeki zulmünü de protesto ettikleri görüldü.
Batı Şeria’nın El Halil kentinde düzenlenen protesto gösterileri sırasında, Filistinlilerin kararlılığı ve direnişi dikkat çekiciydi. İsrail işgaline ve baskılarına karşı bir araya gelen Filistinliler, daha fazla dayanışma içinde olma ve seslerini yükseltme kararlılığı sergilediler. Göstericiler, hala hapishanelerde tutulan Filistinli mahkumların yanında olduklarını ve mahkumların serbest bırakılması için mücadeleye devam edeceklerini belirttiler.
Protesto gösterileri, Filistinlilerin İsrail işgaline karşı direnişlerini sürdürme kararlılıklarının bir ifadesi oldu. Haniye’ye düzenlenen suikast, Filistin toplumunda derin bir travma yarattı ve birlik ve dayanışma duygularını pekiştirdi. Filistin halkı, hakları ve özgürlükleri için mücadeleye devam ederken, uluslararası toplumun da bu zulme sessiz kalmaması gerektiği vurgusunu bir kez daha yineledi.
